Akın Erensoy, 27 Ocak 2004
14 Aralık 2003 günü ABD emperyalizminin Irak’taki işgal temsilcileri burjuva medyaya Saddam Hüseyin’i yakaladıklarını açıkladılar: “Baylar ve bayanlar, onu yakaladık.” Saddam’ın içinde bulunduğu durum tüm dünya televizyonlarında peş peşe ekranlara getirildi. Emperyalist medya baronları kapitalist bir devletin eski diktatörünün yakalanmasını, ABD emperyalizminin kudretini ispatlamak ve…
Akın Erensoy, 1 Ocak 2004
Bu kaçıncı “yol haritası”? Emperyalistlerin cehenneme çevirdiği Ortadoğu’da haritası çıkartılmamış yol kalmadı adeta. Ama yine de bir “çözüm”den söz edilemiyor. Hâlâ emperyalistler peş peşe yeni “yol haritaları” piyasaya sürüyorlar. Emperyalist hegemonya mücadelesinin tarafları, ayrı renk ve tonlarda (!) bir “yol” gösteriyorlar Filistin halkına. Görünürde ise…
Akın Erensoy, 29 Aralık 2003
“Eğer Komünist Partisi devrimci umudun partisi ise, bir yığın olarak faşizm de karşı-devrimci umutsuzluğun partisidir.” -Troçki Tarih sahnesine çıkışından itibaren kapitalizm, gezegenimiz üzerinde sık sık yıkım ve felâketler meydana getirdi. Kapitalizm yaşadığı krizleri yıkımlar örgütleyerek ve bu yıkımları yeniden üreterek aşmaya çalıştı. Ancak bu sarmal…
Akın Erensoy, 21 Eylül 2003
Beraberinde derin altüst oluşları getirecek olan bir tarihsel sürece girmiş durumdayız. Emperyalist-kapitalist sistemin efendileri, tüm dünyada yeni ve çok daha yıkıcı olacak bir emperyalist savaşlar döneminin önünü açmış bulunuyorlar. Emperyalistler ve onların yanında hegemonya savaşına katılıp pazarların paylaşımından pay kapmak isteyen kapitalist devletler de, her…
Akın Erensoy, 12 Eylül 2003
Sermaye sınıfının istediği dönüşümler işçi sınıfının ve devrimci hareketin mücadelesine rağmen kolaylıkla gerçekleşemezdi. Bu ancak işçi sınıfı hareketinin tamamen geriletilmesi ve devrimci hareketin bastırılmasıyla mümkün olabilirdi.
Akın Erensoy, 18 Mayıs 2003
Burjuvazinin hayal kırıklığı ABD ve İngiliz emperyalizminin savaş makineleri Irak halkının üzerine tomahawk füzeleri yağdırırken, Türk burjuvazisinin kalemşorları tozu dumana katmış savaş güdüsüyle dizlerini dövüyorlardı. Çünkü Meclisten savaş tezkeresi geçmemiş ve Türkiye savaşa resmen savaşın bir parçası olmamıştı. Günlerce kitlelerin bilincini esir aldılar ve ABD’nin…
Akın Erensoy, 4 Nisan 2003
İkinci emperyalist paylaşım savaşı bittiğinde, SSCB’nin varlığında cisimleşmiş “reel sosyalizm” ve savaşın galipleri arasında yer alan Sovyet bürokrasisi, dünya işçi sınıfı nezdinde büyük bir itibar kazanmıştı. Savaşı kazanan SSCB, ABD ve İngiltere, dünyayı kendi nüfuz alanlarına böldüler. Doğu Avrupa ve Güney Asya’da birtakım nüfuz alanları…
Akın Erensoy, 28 Şubat 2003
Dünya kapitalizminin derin bir kriz içine sürüklendiği ve devrim ve karşı-devrim durumlarının her an gündeme gelebileceği çalkantılı bir dönemden geçiyoruz. Böylesi gelişmelerin içinde proletaryanın örgütlenme biçimleri de tartışma konusu oluyor. İşçi sınıfının siyasal iktidarı alacağı ve burjuva devleti parçalayarak yerine koyacağı organlar yani sovyetlerin ne…
Akın Erensoy, 9 Şubat 2003
11 Eylül saldırılarından sonra siyasal İslâm yeniden gelip tartışma gündemine oturdu. Acaba yeni bir savaş mı başlıyordu, bu savaş dinler arası bir savaş mı olacaktı, ve siyasal İslâm bu savaşta bir tarafı mı temsil ediyordu? Amerikan emperyalizmi, öz evlâdı olan bin Ladin ve Taliban’a saldırdı…
Akın Erensoy, 7 Aralık 2002
Latin Amerika’da tutuşan ateş tüm coğrafyayı sararak büyüyor. Dünya ekonomisinin içine girdiği daralma ve kriz dönemi, en sorunlu bölgelerde kendini tüm çıplaklığıyla açığa vuruyor ve sömürülen kitleler kapitalist sistemin saldırılarına karşı tepki gösteriyor; toplumsal muhalefet alabildiğine artıyor. Bugüne kadar askeri darbeler ve iç çalkantıların en…
Akın Erensoy, 1 Kasım 2002
Bolşevik iktidarından hâlâ bir serüven olarak söz edenler var. Evet bu bir serüvendir ve insanlığın bugüne kadar giriştiği serüvenlerin en büyüğüdür. Bu, emekçi yığınların önünde tarihe geçen, geniş ve basit istekleriyle her şeyi saran bir serüvendir. (John Reed) 1917 Ekim proleter devriminin üzerinden tam 85…
Akın Erensoy, 1 Ekim 2002
“Emperyalizm fırtınalı, sıçramalı, felâket ve çatışmalarla yüklü karakterde bir dönemdir.” (Lenin) Dünya ekonomisinin içine girdiği kriz aşırı üretim, daralan pazarlar ve kâr oranlarının düşmesiyle karakterize oluyor. Sermaye kendini yeniden ve yeniden üretmek zorundadır. Ama aşırı üretimle karakterize olan kapitalizm, pazarların sınırlarına çarpıp anaforlar yaratarak kırılmakta…
Akın Erensoy, 16 Aralık 2001
Rayından Çıkan Emperyalist Dengeler Berlin Duvarının yıkılması ve ardından Doğu Avrupa’daki bürokratik yapıların çökmesi, dünyadaki siyasi dengelerin hızlı bir değişim sürecine girdiğinin habercisiydi. Nitekim kısa bir süre sonra, bürokratik rejimlerin merkezi ve hegemon gücü olan SSCB’nin de çökmesiyle birlikte, uluslararası siyasi dengeler altüst oldu. Emperyalist…