
İnsanın uygarlaşmasının sembolü olan kent, kapitalist sistemde tam anlamıyla bir cangıla dönüşerek insanlığı boğuyor. Çoğunlukla dikey bir şekilde büyüyen, yeşil alanların saksıda çiçek gibi kaldığı, karmaşanın hüküm sürdüğü beton bloklu labirentlerde milyarlarca insan ömür tüketmekte. Yalnızca Tokyo’da 35 milyon insanın balık istifi gibi üst üste yaşadığı düşünülürse, gelinen noktada kapitalist kentin insanı nasıl bir darboğaza soktuğu ve nasıl nefessiz bıraktığı daha iyi kavranacaktır. Tokyo’yu 23 milyonla Karaçi, 20 milyonla Mexico City, 18 milyonla New York...