Gülhan Dildar, 18 Ekim 2020
Yalancı Tanıklar Kahvesi: Sağ-sol çatışması değil, 12 Eylül faşizminin zeminin döşenmesi 1960 sonrasında sanayi proletaryası nicelik ve nitelik bakımından gelişmiş, 1970’lerle birlikte işçi hareketi giderek kitleselleşmişti. 15-16 Haziran 1970 Büyük İşçi Direnişi sınıf mücadelesinin zirve noktalarından biri olarak tarihe geçmişti. Ancak hâlâ işçi sınıfının varlığını tartışan sosyalist…
Gülhan Dildar, 10 Ekim 2020
27 Mayıs 1960 askeri darbesinden sonra Türkiye’de yeni bir dönem açılacaktı. 1961 Anayasasıyla demokratik hak ve özgürlüklerin sınırları geçmişe kıyasla genişletilmiş ve Türkiye sosyalist hareketinin örgütlenmesine TC tarihinde ilk kez bu denli imkân tanıyan liberal bir atmosfer oluşmuştu. İşçi sınıfı da dâhil toplumun tüm kesimleri…
Gülhan Dildar, 29 Ağustos 2020
1950 seçimlerinin ardından, CHP’nin tek parti diktatörlüğü dönemindeki iktidar blokunun yerini, Kemalist asker-sivil bürokrasinin dışındaki çeşitli burjuva kesimlerin oluşturduğu yeni bir iktidar bloku aldı. Demokrasi ve ekonomik kalkınma vaatleriyle iktidara gelen DP, temsilcisi olduğu kesimlerin çıkarları doğrultusunda orduda tasfiyelere girişmiş, Genelkurmay’ı Milli Savunma Bakanlığına bağlamıştı.…
Utku Kızılok, 20 Ağustos 2020
4 Ağustosta Lübnan’ın Beyrut limanında meydana gelen patlama öylesine büyük ve öylesine yıkıcıydı ki, ortaya çıkan görüntü kaçınılmaz olarak akıllara tam da ABD’nin Hiroşima ve Nagazaki’de kullandığı atom bombasını getirdi. Lübnan’ın adeta nefes borusu anlamına gelen liman ve Beyrut’un tarihi bölgesi dâhil kentin yarısı tahrip…
Gülhan Dildar, 26 Haziran 2020
1990’lara gelindiğinde burjuvazi, “sosyalist blok”un çöküşü üzerinden zafer nidaları yükseltiyordu. “Artık tarihin sonu geldi”, “kapitalizm ebedi sistem”dir propagandası burjuvazinin hizmetkârı ideologlar tarafından yaygınlaştırılıyordu. Sovyetler Birliği’nin çöküşü “sosyalizm”in çöküşü olarak lanse ediliyor, Stalinizmin günahları sosyalizme yıkılıyor, karalama kampanyası yürütülüyordu. Burjuva ideolojisinin böylesine şaha kaldırıldığı günlerde, çöken…
Utku Kızılok, 1 Haziran 2020
Büyük olayların kesiştiği bir kavşakta ne yapması gerektiğini bilen ve yapan Lenin’dir. Lenin bağlamında liderin devrimdeki yerinin ne kadar hayati olduğunu Troçki şu değerlendirmeyle ortaya koymaktadır: “Aklıevvellerimiz Lenin 1917’nin başında yurtdışında ölmüş olsaydı da Ekim Devriminin «aynen» gerçekleşeceğini söyleyebilirler. Ama bu doğru değildir. Lenin tarihsel…
Gülhan Dildar, 13 Mayıs 2020
Birinci Bölüm O, Türk edebiyatının ve sinemasının kilometre taşı… Kendi deyimiyle “Marksist-Leninist roman yazarı”… Yaşamının sonuna dek üretken, yüreğinde yaşam sevincini bir an olsun eksiltmeyen ateşli bir komünist aydın… Genç kuşaklara nefesi tükeninceye dek “örgütlenin” çağrısı yapan bir komünist çınar… Vedat Türkali… Tüm ölümlüler gibi…
Utku Kızılok, 3 Nisan 2020
Salgın üzerinden yaratılan korku, şimdilik emekçi kesim üzerinde bir pasifikasyona yol açmış olsa da, bunun ilelebet sürdürülemeyeceği gün gibi açıktır. Toplumun sınıflara bölündüğü, sınıfsal eşitsizliklerin akıl almaz sınırlara ulaştığı, milyarlarca insanın açlık ve yoksulluğa itildiği bir dünyada burjuva zirvelerin planlarının aynen hayata geçeceğini düşünmek, sınıf…
Utku Kızılok, 25 Ocak 2020
Marx’ın belirttiği üzere, işçiler ister bilincinde olsunlar ister olmasınlar, onların hareketi kolektif bir eyleme dönüşerek burjuvazinin karşısına bir sınıf savaşımı olarak dikilir ve genelleşmiş talepler etrafında örülen her sınıf savaşımı aynı zamanda politik bir savaşımdır. Meselenin bu boyutu gerçekten önemlidir: Zira çoğu zaman işçilerin eylemlerinin…
Utku Kızılok, 28 Kasım 2019
Molla rejiminin varlığının yarattığı sorunlar, kapitalizmin tarihsel sistem kriziyle birleşerek İran’da mollalar ile emekçiler, sermaye sınıfı ile işçi sınıfı arasındaki uçurumun derinliğini ve genişliğini alabildiğine büyütüyor. Öylesine patlamalı toplumsal koşullar ve uluslararası konjonktür oluşmuş durumda ki, İran burjuvazisi ve molla rejimi yeni isyanların sahneye çıkmasının…
Utku Kızılok, 6 Kasım 2019
Lenin, emperyalizm çağının, birikimli toplumsal çelişkilerin bir kıvılcımla patlayarak proleter devrime yol açmasının koşullarını olgunlaştırdığına dikkat çekmişti. Lenin’in işaret ettiği gerçeklik, küresel kapitalizm koşullarında daha fazla ete kemiğe bürünmüştür. Son yirmi yıllık süreçte ardı ardına gelen ayaklanmalar ve devrimci durumlar da bunun kanıtıdır. Ekonomik kriz,…
Utku Kızılok, 29 Ağustos 2019
Sınıfsal ayrımları yok sayan bu korporatist anlayış, sendikaları ve patron örgütlerini birer mesleki örgüt olarak kabul ederken, devleti de farklı meslek kesimleri arasında hakem konumuna yerleştirir. Rejimin ve devletin bekası birinci planda geldiği için, sendikalar da buna göre hareket etmeli, “ülke çıkarları”nı gözeterek işçilere fazla…
Akın Erensoy, 24 Temmuz 2019
Meselâ ikinci dünya savaşının başında, Hitler İngiltere’nin tahttan feragat etmiş eski kralıyla işbirliği yapmış, İngiliz egemen sınıfı içinden Almanya’nın safına çekebileceği kesimler bulmaya çalışmıştır. Osmanlı’nın İttihatçıların zorlamasıyla Almanya’nın safında savaşa katılmasından önce egemen sınıf içinde bir kaynama ve ayrılıklar olduğunu da eklemek lazım. Bugün ise…
Gülhan Dildar, 4 Temmuz 2019
Geçtiğimiz haftalarda meşhur Amerikan dizi kanalı HBO/Sky’da yayınlanan Çernobil dizisi, nükleer felâketin ne anlama geldiği konusunda milyonlarca insanda sarsıcı bir etki bırakırken, medyada da tartışma konusu oldu. Bu diziyle birlikte, 2018 Nisanında Putin ve Erdoğan’ın temel atma törenine katıldıkları ve inşası sürmekte olan Mersin Akkuyu…
Utku Kızılok, 2 Temmuz 2019
G20 toplantısı 28-29 Haziranda Japonya’nın Osaka kentinde yapıldı. İleri ve orta gelişmiş kapitalist ülkelerin oluşturduğu G20, dünya gayri safi hâsılasının beşte dördünü, ticaretin ise dörtte üçünü temsil ediyor. Keza dünya nüfusunun üçte ikisi G20 ülkelerinde yaşıyor. Amerika, Çin, Avrupa Birliği, Rusya gibi emperyalist sistemin tepesindeki…