Savaş ve Faşizm: Felâket Yaratanlar Kendi Sonlarını da Hazırlıyorlar

Savaş ve Faşizm: Felâket Yaratanlar Kendi Sonlarını da Hazırlıyorlar
Faşizm ve savaş, insanlık için felâket anlamına gelse de kapitalizme içsel bir olgudur. Emekçi kitlelerin felâketin arkasından sürüklenmesi ve kendi yıkımlarının yolunu açmaları ise kesinlikle örgütsüzlüğün ve akıl tutulmasının sonucudur. Kapitalizm ve onun emperyalist aşamasıyla birlikte savaşın şiddeti ve her alanda yarattığı felâket, asla insanlığın önceki dönemleriyle karşılaştırılamaz. Türkiye toplumunun Osmanlı’dan bu yana bir savaş deneyimi yoktur. Osmanlı’nın dağılmasına, halkların yurtlarından sökülüp atılmasına, soykırıma uğramasına neden olan savaşın acıları çok uzak anılar olarak kalmış, yeni...

Ortadoğu’da Savaş Kızışıyor

Ortadoğu’da Savaş Kızışıyor
Rusya ve ABD arasındaki emperyalist çekişme ve “vekil güçler” üzerinden yürütülen savaş, her geçen gün kızışarak yeni boyutlar alıyor. Ortadoğu’da yoğunlaşan savaşın Suriye cephesindeki gelişmelerin karmaşıklığı bunun somut örneğidir. Bu güçler, Suriye’nin nasıl paylaşılacağı konusunda bir anlaşmaya varamadıkları için gerilimi tırmandırıyorlar. Amerika ile Rusya arasındaki çelişki ve açmazlar, uluslararası alandaki sıkışıklığını emperyalist güçler arasındaki çatlaklardan yararlanarak aşmaya çalışan Türkiye’nin önüne fırsatlar sermiştir. Uzun bir zamandır Suriye’deki Kürt halkının kazanımlarını ortadan kaldırmayı hedefleyen Türkiye, bu iki...

İşçi Sınıfının Devrimci Rolünün Karartılması

İşçi Sınıfının Devrimci Rolünün Karartılması
Ancak burjuva sosyologlara ve akademik Marksizmin profesörlerine göre, eğer işçi sınıfı üretim ilişkilerinin belirlediği bir sınıfsa, insanlığın tarihsel kurtuluşunun öznesi ise, devrimci bir örgütlülük gibi hiçbir siyasal aracı olmadan, hemen şimdi, kendiliğinden siyasal sınıf bilincine sahip olmalıdır. Eğer bu gerçekleşmiyorsa, ortada, tarihsel özne misyonuna sahip bir sınıf değil, ekonomik ve toplumsal alanda, ideolojik-politik söylem temelinde şu ya da bu biçimde manipüle edilebilecek insanlar, yığınlar vardır. Oysa işçi sınıfının geniş kesimi, ancak mücadele içinde ve devrimci...

Paris Zirvesi Küresel Isınmayı Durduracak mı?

Paris Zirvesi Küresel Isınmayı Durduracak mı?
Doğanın ve insanlığın çıkarlarının hiçe sayıldığı, kâr dürtüsünün her şeyin önünde geldiği kapitalist üretim sisteminde yıllardır küresel ısınma konusu gündemde. Sanayi devriminin ardından fark edilmeye başlanan sıcaklık artışı önceleri bilimsel olarak ispat edilemedi, kapitalistler tarafından pek de umursanmadı. Ancak kapitalist üretim biçiminin dünyanın en ücra köşelerine dahi girmesiyle birlikte sıcaklık küresel ölçekte ciddi bir artış gösterdi ve teknolojinin gelişmesi ve bilim adamlarının çalışmaları sonucunda küresel ısınma ispat edildi. 1970’li yıllarda sera etkisi yaratan gazların sıcaklık...

Ekim Devrimi, Sanat ve Etkileri -2

Ekim Devrimi, Sanat ve Etkileri -2
Devrimden sonra, işçi iktidarı altında canlanan sanat hayatı ve yeni arayışlar, Avrupa’dan Amerika’ya dünyadaki sanat akımlarını derinden etkiledi. Sanatın modern tarihi incelendiğinde görülecektir ki, 1917’den sonra, neredeyse tüm sanat akımlarında bir canlanma, dönüşüm veya yeni anlayışların ortaya çıkması söz konusudur. Meselâ Dada ve sürrealizm gibi… Ve bu akımlar, devrimci proletaryanın yanında olduklarını açıklıyorlardı. Ekim Devrimi, özellikle Almanya’da etkili olmuştu. Entelijansiya içinde sanat ve siyaset, sanat ve komünizm, aydınlar ve devrim tartışmaları geniş bir yer tutmaya...

“Çin’e Özgü Sosyalizm” mi, Emperyalist Çin mi?

“Çin’e Özgü Sosyalizm” mi, Emperyalist Çin mi?
Yaklaşık 90 milyon üyesiyle dünyanın en büyük partisi konumunda olan Çin Komünist Partisi 18-25 Ekim tarihleri arasında 19. Kongresini gerçekleştirdi. ÇKP beş yılda bir gerçekleştirdiği kongre ile parti yönetiminde yer alacak unsurları belirliyor. Tek parti diktatörlüğünün hüküm sürdüğü Çin’de parti yönetiminin belirlenmesi demek devletin üst yönetiminde rol alacak kadroların da belirlenmesi anlamını taşıyor. 19. Kongrede ÇKP Merkez Komitesinin 205 üyesi seçildi. 25 Ekimde ilk toplantısını gerçekleştiren Merkez Komite, 2022’ye kadar görev yapacak olan 25 kişilik...

İslamcı Burjuvazinin “Eşitlik” Anlayışı

İslamcı Burjuvazinin “Eşitlik” Anlayışı
Gündemin AKP-Erdoğan iktidarının yolsuzluklarıyla çalkalandığı dönemde iktidarı canhıraş temize çıkarmak amacıyla “İslam hukukunu” “ustalıkla” yorumlayarak “yolsuzluk, hırsızlıkla aynı şey değildir” diyen Hayrettin Karaman, dindar işçi-emekçi kitlelerin bilinçlerini çarpıtmaya devam ediyor. Yayın hayatına başladığından beri Yeni Şafak gazetesinde kalem tutan İslam Hukuku profesörü Karaman, kitlelerin dini duygularını istismar etme konusunda pek mahir görünüyor! İktidarın baş fetvacısı Karaman, geçtiğimiz günlerde kaleme aldığı bir yazısında “tüm Müslümanların birbirlerine eşit olduğunu ve sınıf farklılığının olmadığını” gündeme taşıdı. Bayram değil...

Ekim Devrimi, Sanat ve Etkileri

Ekim Devrimi, Sanat ve Etkileri
 Açlık ve yokluğun ortasındaki işçi-emekçi kitlelerin, önlerine dikilen duvarları yıkıp girdikleri siyaset sahnesinde, gerek Ekim öncesinde gerekse sonrasında devrimin her türlü sorununu tartıştıklarını ve çözüm üretmeye çalıştıklarını hatırlatmak yeterlidir. Daha Ekim’den önce bir burjuva temsilcinin, “korkunç savaşın göbeğinde, ülke büyük bir tartışma derneğine, büyük bir festivale dönüyor” demesi oldukça açıklayıcıdır. Gerçekten de devrim emekçilerin bayramı/festivalidir. Egemen sınıflar kitleleri cahil bırakırken, işçi iktidarı, aynı kitleleri eğitmek ve dönüştürmek için Rus ve Batı Avrupa klasiklerini eğitim-öğretim sürecinin...

AKP’nin Tarih Efsaneleri ve İdeolojik Manipülasyon

AKP’nin Tarih Efsaneleri ve İdeolojik Manipülasyon
Kurtarıcı oldukları vehmine kapılan totaliter liderler, kendi etkilerini mümkün olduğunca abartılı göstermek amacıyla içinde bulundukları koşulları alabildiğine dramatize etmeye bilhassa özen gösterirler. Hitler’in Alman mitolojisine, kahramanlık destanlarına başvurması ya da Almanya’nın birliğini sağlamış Bismarck’ın ruhunu imdada çağırması boşuna değildi. Hitler, “Sorunlar ancak kan ve demirle çözülür” diyen Bismarck’ı örnek alıyor ve onunla arasında bir süreklilik kuruyordu. Tepeden tırnağa silahlanmış, güçlü, kudretli ve en tepede tüm iktidar iplerini elinde toplamış mutlak liderin öncülüğünde hedeflerine koşan bir...

Sermayenin Çocuk Emeği Tutkusu

Sermayenin Çocuk Emeği Tutkusu
Kapitalizmin tarihine baktığımızda, çocuk emeğinin sermaye sınıfı için ne denli tatlı ve baştan çıkarıcı olduğunu görürüz. Çünkü çocuk emeği son derece ucuzdur; savunmasız olan çocuklar üzerinde otorite kurmak ve uzun saatler boyunca çalışmayı dayatmak çok daha kolaydır. Ayrıca çocukların narin elleri, bazı sektörlerdeki en hassas işlerin üstesinden gelebilmektedir. Kapitalizm tüm zenginliği bir avuç insanın elinde toplayarak, milyarları sefalete iterek, üretici güçlerin gelişmesine ters orantılı biçimde iş saatlerini alabildiğine uzatarak, 168 milyon çocuğu sömürerek, işsizliği artırarak ve...

Venezuela’da Darbe Tehlikesi Güçleniyor

Venezuela’da Darbe Tehlikesi Güçleniyor
Venezuela’da 1998 Aralığında gerçekleştirilen başkanlık seçimleri sonucunda Chavez %56’lık kitle desteğiyle başkanlık koltuğuna oturmuştu. Venezuela’da o dönem ekilebilir toprakların %77’si ülkenin en zengin %3’ünün elinde bulunuyor, nüfusun %70’i yoksulluk sınırının altında yaşıyordu. Milyonlarca yoksul emekçi hayatlarında doktor, öğretmen yüzü görmemişti, okuma yazma bilmiyordu. İşte Chavez, emekçi halkın sefalet içinde kıvrandığı bir Venezuela’da yoksulluğun ve gelir dağılımındaki adaletsizliğin önüne geçme, petrol gelirlerini halkın yararına kullanma, demokratik bir anayasa yapma ve demokratik, katılımcı yeni bir cumhuriyet kurma...

Marksizmin Doğuşuna Emek Veren Kadınlar

Marksizmin Doğuşuna Emek Veren Kadınlar
Kapitalizm, geldiği aşama itibariyle artık yaşlanmış ve gericileşmiş bir sistem olarak karşımızda duruyor. Bu çürümüş sistemin topluma vaat edebileceği olumlu bir tek şey kalmamış durumda. İşçi ve emekçi kitlelerin yaşamı her geçen gün daha da kararıyor. Toplumsal sorunlar katlanılamaz hale gelirken, mutsuzluk ve umutsuzluk girdabındaki kitleler bir çıkış yolu bulamıyorlar. Özellikle kapitalizmin 3. Dünya Savaşının perdesinin aralandığı 90’lı yıllarla birlikte dünyaya gözlerini açmış ve geçmişin sınıf mücadelesi deneyimlerinden yoksun genç kuşaklar, yarınlara tam bir geleceksizlik...

Ortadoğu’da Emperyalist Güçlerin Taktik Savaşları

Ortadoğu’da Emperyalist Güçlerin Taktik Savaşları
Geçmişteki iki dünya savaşından farklı olarak, şu anda Ortadoğu’da yoğunlaşan ama dünyanın birçok bölgesinde kızışan rekabet ve çatışmalar biçiminde kendini dışa vuran üçüncü dünya savaşı, modern çağın en karmaşık ve dolambaçlı savaşıdır. Adı konmamış, herhangi bir ülkenin bir başkasına resmen savaş ilan etmediği, hatta paylaşımın tarafları olan güçlerin birbirleriyle görüşüp kimi konularda, geçici de olsa uzlaştıkları garip bir savaş söz konusudur. Nitekim bu savaşın “vekâlet savaşı” biçiminde adlandırılması, aslında mevcut olgunun kendine has özelliğini de gözler...

G20 Zirvesi: Kapitalizmin Çıkmazının Resmi!

G20 Zirvesi: Kapitalizmin Çıkmazının Resmi!
Çok açık ki eski dengelerin ortadan kalkması, ABD’nin emperyalist sistemin tepesinde tek belirleyici güç olmaktan çıkması, ama bir başka hegemon gücün onun yerini alamaması uluslararası siyasette ciddi belirsizliklere yol açıyor. Her ne kadar ABD ve onun karşısında Rusya ile Çin emperyalist savaşın kutup başları olarak sivrilmiş olsalar da, henüz kimin veya hangi blokun kapitalist sistemin efendisi olacağı belli değil. Kapitalizmin tarihsel krizi, hem Ortadoğu’da yoğunlaşan emperyalist savaşa uzatmalı bir karakter kazandırıyor hem de hegemonya krizini...

İslamofobi ya da Milliyetçilik: Marksizm Ne Diyor?

İslamofobi ya da Milliyetçilik: Marksizm Ne Diyor?
Marx’ın ifade ettiği üzere, işçi kitleleri örgütsüz ve sınıf bilincinden yoksunsa, kapitalist düzenin yarattığı cehennemde rekabet eden, birbirlerinin boğazına sarılan insanlar olmanın ötesine geçemezler. Örgütsüz işçi kitleleri, tam da içinde bulundukları durumun bir yansıması olarak, kestirmeden sorumlu bulmaya yönelir ve sanki tüm kötülüklerin kaynağı göçmenlermiş gibi bir düşünceye saplanırlar. Kapitalist bataklığın sömürücüleri, milliyetçiliği ve ırkçılığı kışkırtarak, İslamofobiyi körükleyerek değişik ulus ve inançtan işçileri karşı karşıya getirmeye ve asıl çirkefliğin üzerini örtmeye devam ederler. Son dönemde...