Düzenin Karanlığında Çetelere İtilen Gençler

Düzenin Karanlığında Çetelere İtilen Gençler
Türkiye’de çeteleşme hızla artıyor ve gençler bu çetelerin kurbanı haline geliyor. Son günlerde Daltonlar, Redkitler, Casperler gibi yeni nesil çetelerden söz ediliyor. Bu çetelere bulaşanların çoğunu 16-25 yaş arasındaki gençler oluşturuyor. Mafyalaşma ve çeteleşmeyi, sömürü düzeni olan kapitalizmin çürümesinden ve iktidarın tepeden tırnağa yolsuzluğa batmış olmasından ayrı düşünemeyiz. Sahte diploma çetelerinin, hastanelerde bebekleri katlederek para kazanma çetelerinin kurulduğu bir yerde, çeteleşmenin yayılmaması mümkün mü? Eskiden de okul bitirip zengin olmak mümkün değildi ama düzen, insanlara...

Gazze’de Soykırımın İkinci Yılında Siyonist İsrail’e Öfke Büyüyor!

Gazze’de Soykırımın İkinci Yılında Siyonist İsrail’e Öfke Büyüyor!
İşçi sınıfının örgütlü kesimlerinin yani mücadeleci sendikaların, sosyalist ve devrimci hareketin, insan hakları örgütlerinin öncülüğünde dünya meydanları, soykırımcı İsrail’e karşı dolup taşıyor. Belirtmek lazım ki protestolar, geçen seneye nazaran hem çok daha kitleselleşmiş hem çok daha militan ve sınıfsal bir karakter kazanmıştır.

The PKK’s Dissolution Decision, the Regime’s Objectives and the Revolutionary Stance

The PKK’s Dissolution Decision, the Regime’s Objectives and the Revolutionary Stance
For a conflict that has raged for nearly half a century to be brought to a peaceful end, profound democratic transformations are indispensable. Peace and democracy are inseparably bound together in the Kurdish question. But can a regime that crushes every freedom, seeks to silence all opposition, and even dismantles the electoral mechanism, truly take serious democratic steps to resolve it?

Bir Masa-Bir Gezegen, İki Ayrı Sınıf-İki Ayrı Dünya!

Bir Masa-Bir Gezegen, İki Ayrı Sınıf-İki Ayrı Dünya!
İngiltere Kralı Charles’ın ABD Başkanı Trump için verdiği yemeğin görsellerini gördüğümde tuhaf bir hisse kapıldım. İşten çıkmıştım ve servisin kalkmasını bekliyordum ama sanki üç yüz yıl, belki de çok daha öncesi bir zaman diliminde yaşıyormuşum gibi hissetim. Kral, Trump için Windsor Kalesinde bir yemek şöleni düzenliyordu. Yaklaşık 50 metre uzunluğundaki masa, o kadar şaşalı, o kadar şatafatlı, “bir kuş sütü eksikti” derler ya işte o türdendi. İnsan bazen nasıl anlatacağını da bilemiyor. 1452 çatal bıçağın...

Brecht’in Şiirini Marx’ın Tarih Anlayışıyla Okumak!

Brecht’in Şiirini Marx’ın Tarih Anlayışıyla Okumak!
"Kitaplar neden hep kralların adını yazıyor, tarihi yapan krallar, büyük insanlar ya da zeki insanlar mı?” diye sordu. Şiire eklenen bu soruyla birlikte, okuldaki eğitim sistemi üzerine konuştuk. Okulda okuduğumuz hiçbir kitapta, Teb şehrini kimin yaptığı, kayaları kimin taşıdığı ya da taşıyanların önemi yazmıyordu, peki neden? Daha sonra “Marx’ın tarih anlayışı” konulu bir sohbetimiz oldu ve kafamdaki birçok soru yerli yerine oturdu. Marx ve Engels, Komünist Manifesto’nun daha ilk cümlesinde şöyle diyorlardı: “Bugüne kadarki tüm...
Enternasyonalizm mi, Milliyetçilik mi?

SİP-TKP’nin Sol Kemalist Dönüşümü Üzerine

SİP-TKP’nin Sol Kemalist Dönüşümü Üzerine
TKP’nin Kemalizme doğru geçirdiği dönüşümün teorik temellerini yıllar önce eleştirmiştik. O gün SİP-TKP’nin ideologları sosyalist devrimin emek-sermaye çelişkisi üzerinde yükselmediğini söylüyorlardı: «Sosyalist devrim emek-sermaye çelişkisi üzerinde yükselebilseydi, elbette her şey farklı olurdu.»  Onlara göre, burjuvaziyle ve emperyalizmle mücadelede soyut bir emek-sermaye çelişkisi yerine yurtseverlik geçirilmeliydi! Emek-sermaye çelişkisi tâli, yurtseverlik başat derken, «vatan hainliği» suçlamasını esas olarak solun sahiplenmesi ve kullanması gerektiği noktasına kadar varılmıştı. O günden bugüne TKP’nin sosyalist renkleri iyice soluklaşırken, Kemalist renkleri alabildiğine belirginleşmiştir

Büyük Özlemimiz Barış Ama Nasıl?

Büyük Özlemimiz Barış Ama Nasıl?
Bu mektubu, katil İsrail devletinin canlı yayında Gazze’de gazetecileri öldürdüğünü gösteren videoyu izlediğimde yazmak istedim. Nasıl bir acı, nasıl bir çaresizlik aynı zamanda! 5’i gazeteci, 20 kişi o an orada katledildi, üstelik İsrail bombaları altında kalan insanların cansız bedenleri çıkartılırken! Barış istiyoruz, barışa özlem duyuyoruz. Ama barış dediğimiz şey burjuva hükümetlerin masalarda imzaladığı kâğıtlar değildir. Onların barışı, kapitalist çıkarlarının barışıdır.

Hayatı Seviyorlardı: Fransız Partizanların Mektupları

Hayatı Seviyorlardı: Fransız Partizanların Mektupları
Savaşsız ve sömürüsüz bir dünya için dövüşen insanların ölüm karşısındaki cesaretini ve kararlılığını kayda geçiriyor; okuru, mektubu yazıldığı ana, o en yoğun zamana götürüyor. İnsanlık düşmanı Hitler faşizminin ölüme mahkûm ettiği komünistler arasında, henüz 17 yaşında, benim gibi gencecik insanlar da var. Mektupları okurken, insanın duygulanmaması, gözyaşlarını bırakmaması, ölüme saatlere kala mektup yazanların o anını düşünüp onlarla özdeşleşmemesi mümkün mü?

Karl Marx: Yaşamı ve Öğretisinin Ana Çizgileri

Karl Marx: Yaşamı ve Öğretisinin Ana Çizgileri
Herhangi bir toplumda bireylerin arzularının birbiriyle çeliştiği, toplumsal yaşamın çelişkilerle dolu olduğu, tarihin yalnızca uluslar ve toplumlar arasında değil, aynı zamanda ulusların ve toplumların kendi içlerinde de bir mücadele içerdiği herkesin bildiği bir gerçektir. Tarih, devrim ve gericilik, savaş ve barış, durgunluk ve hızlı ilerleme ya da çöküş dönemlerinin sürekli bir yer değişimini gözler önüne serer. Marksizm, bu görünen karmaşaya ve kaosa hükmeden yasaların bulunması için bir anahtar sunmuştur: Sınıf mücadelesi kuramı.

Kapitalizmin Tarihsel Çıkmazında Trump ve Ticaret Savaşları

Kapitalizmin Tarihsel Çıkmazında  Trump ve Ticaret Savaşları
Aşağıda, Trump’ın birinci döneminde yani 2018’de başlattığı ticaret savaşını, bunun nedenlerini, Çin’in köklü tarihsel dönüşümünü ve emperyalist bir güç haline gelmesini, kapitalist dünya ekonomisini ve onun günümüzde ulaştığı karmaşık yapıyı ele alan inceleme ve makaleler yer alıyor. Ayrıca hem Trump’ın 6 Ocak hükümet darbesi girişimini hem de 2024’te başkanlık yarışı sürecinde uğradığı suikastı ele alan makaleleri bulacaksınız. Keza Trump’ın ikinci kez seçilmesinin ardından, “Trump ABD Emperyalizminin Derdine Çare Olacak mı?” başlıklı üç bölümlük bir yazı...

İnsanlığa ve Doğaya Düşman Yağmacı Sürüsü!

İnsanlığa ve Doğaya Düşman Yağmacı Sürüsü!
AKP-MHP iktidarı, zeytinlikleri madencilik faaliyetlerine açan yasayı 19 Temmuzda Meclis’te kabul etti. Artık madencilik şirketleri hiçbir engele takılmadan, istedikleri gibi altın, gümüş, bakır, nikel, çinko ve kömür arayabilecek. Bu yüzden, yasada yapılan değişiklik “süper izin” olarak adlandırılıyor.

İşçilerin Tatil Yapması Lüks Değil Haktır!

İşçilerin Tatil Yapması Lüks Değil Haktır!
Sırtımızdan geçinen bu asalaklar sürüsünü duyunca, sınıf kinimiz daha da bileniyor. Tüm zenginliği üretirken neden yoksul olduğumuzu, neden kredi kartlarına mahkûm edildiğimizi sorgulamalıyız. İşçiler olarak birleşmeli, örgütlenmeli, mücadele ağlarımızı güçlendirmeliyiz. İşçi sınıfının aşağılandığı...
Trump ABD Emperyalizminin Derdine Çare Olacak mı?-3

Trump’ın Yeni Ticaret Savaşı ABD’yi Kurtarabilir mi?

Trump’ın Yeni Ticaret Savaşı ABD’yi Kurtarabilir mi?
Ucuz işgücü sömürüsü temelinde şu ana kadar şekillenmiş üretim ağlarını ve tedarik zincirlerini akşamdan sabaha, büyük gerilimlere, çatışmalara ve krizlere yol açmadan parçalamak mümkün değildir. Küresel dünya ekonomisi, ülke ekonomilerinin ortalama bir toplamı değil, tüm ülkeleri uluslararası üretim bantlarıyla birbirine bağlayan karmaşık bir bütündür.

Ormanlar Yanıyor, Doğa Talan Ediliyor!

Ormanlar Yanıyor, Doğa Talan Ediliyor!
En azından önceki senelerden ders çıkarmak mümkündü. Ancak tümüyle yağmaya odaklanmış, madencilik yasasıyla doğanın canına ot tıkayan, tek derdi sermaye sınıfını daha da zengin etmek olan iktidar, ormanları görmüyor. Doğa yoksa insan da yoktur; altımızdaki toprağın çekilmesine izin vermeyelim!