Beyaz Petrograd’ın Üzerine Kızıl Yıldız Düşüyor (Şiir)

Beyaz Petrograd’ın Üzerine Kızıl Yıldız Düşüyor (Şiir)
Dingin dingin kar yağıyor Petrograd sokakları kar Yer beyaz, gök beyaz Her yan, her taraf kar Beyaz Petrograd’ın üzerine kızıl yıldız düşüyor Bu gece soğuk işlemiyor insanın içine Rüzgâr soğuğu da alıp gitmiş Petrograd’dan Petrograd’da burjuvalar Petrograd’da soylular         kontlar, kontesler                hanımlar ve beyler gece ziyafetinden dönüyorlar Konteslerin ağır siyah kürkleri karları süpürüyor Kızıl Müfrezeden işçi İvan: Bekleyin diyor         az daha bekleyin! Yürüyün yumuşak karlarda                ve azarlayın uşaklarınızı… Kontum, kontesim, hey görgüsüz...

Gladkov’un Çimentosu: Yalnız Kalan Devrimin Çelişkileri

Gladkov’un Çimentosu: Yalnız Kalan Devrimin Çelişkileri
Umudun serüveni 1917 Ekim Devrimiyle tarihte ilk kez, ezilen, dışlanan, itilen, hor görülen, baldırı çıplaklar denilerek aşağılanan sınıflar, kendilerini bu konuma düşüren sömürü sistemini, kapitalizmi alaşağı ettiler. Yıktılar onu! Tarihte ilk kez ezilenler, giriştikleri büyük ölçekli bir kavgadan muzaffer çıktılar! Spartaküs’ün ve yoldaşlarının yüreğinde bir kıvılcıma dönüşen, onları yakıp kavuran yeni bir toplum ideali, asırlar sonra 1917 Ekim Devrimiyle bir gerçekliğe dönüşme şansı buldu. Spartaküs’ün ve yoldaşlarının kavgaları, zalimlere karşı verdikleri insanüstü mücadele, yüreklerimizde daima...

Hamas ve Hizbullah Anti-Emperyalist mi?

Hamas ve Hizbullah Anti-Emperyalist mi?
Anti-emperyalizmi şu ya da bu emperyalist ülkeye yahut o ülkenin politikalarına karşı çıkmak olarak kavrayan dünya sosyalist hareketinin bir bölümü, Irak’ta ve Afganistan’da ABD karşıtlığı üzerinden yükselen direnişi tez zamanda anti-emperyalizm ilan etmişti. Öyle gözüküyor ki, solun anti-emperyalist olarak değerlendirdiklerinin sayısı artmaktadır. Nitekim Hamas, Hizbullah ve genel olarak İslamcı güçler de anti-emperyalist ilan edildiler ve selamlandılar. Onlara göre emperyalizm karşıtı cephe genişliyor ve “ezilen halkların anti-emperyalist cephesi”(!) mümkün hale geliyor. Oysa Hizbullah, Hamas ve genel...

Latin Amerika’da “Kurtarıcılar” ve Caudillolar-3

Latin Amerika’da “Kurtarıcılar” ve Caudillolar-3
3. Bölüm Chavez ve diğer popülist liderler nasıl bir zeminde yükseliyor? Daha önce “kurtarıcı” ve “Mesihçi” geleneğin Latin Amerika’da yeni görünümlere bürünerek, kendine yeni temsilciler bulmaya ve caudillolar yaratmaya devam ettiğinden söz etmiştik. Şimdi de dönüp bunun günümüz şartlarındaki bir görünümü sayılabilecek olan Chavez’in ve diğer popülist solcu liderlerin nasıl bir çelişkiler zemininde yükseldiklerine bakalım. Aç, eğitimsiz, işsiz, her türlü sosyal güvenceden yoksun milyonlarca insan, Latin Amerika’da yaşam mücadelesi veriyor. Ve bu milyonlarca insan, büyük ölçüde kentlerin...

Latin Amerika’da “Kurtarıcılar” ve Caudillolar-2

Latin Amerika’da “Kurtarıcılar” ve Caudillolar-2
2.bölüm Ulusal birlik ve toprak sorunu Latin Amerika’nın son iki asırlık tarihi, birbirini izleyen sayısız askeri darbeler tarafından belirlenmiştir; sadece Bolivya’da, bağımsızlığını kazandığı 1825’ten bugüne dek tam 190 askeri darbe yaşanmıştır. 20 Latin Amerika ülkesinin 13’ü, 1954’te askeri diktatörlükler tarafından yönetilmekteydi. Sadece Şili’de bir yıl içinde dört darbenin gerçekleşmiş olması kıtanın ne denli çalkantılı ve gelgitli siyasi bir konuma sahip olduğunun göstergesidir. 1960’lar ve 1970’ler boyunca onlarca askeri darbe birbirini izlemiş, milliyetçi-solcu olsun veyahut olmasın,...

Latin Amerika’da “Kurtarıcılar” ve Caudillolar-1

Latin Amerika’da “Kurtarıcılar” ve Caudillolar-1
1.bölüm Kimin “devrimi”? Dünya sosyalist basını şöyle bir incelendiğinde görülecektir ki büyük bir çoğunluğu Latin Amerika’da “devrim”den ve “21.yüzyılın sosyalizmi”nden söz etmektedir. Özellikle Venezuela üzerine kitaplar yayınlanıyor, dergiler Latin Amerika’yı dosya konusu yapıyor, edebiyat dergileri “devrimin” kültürel dönüşümlerinden söz ediyor, “devrimi” anlamak üzere kıtaya geziler düzenleniyor ve konferanslar veriliyor. Kısacası dünya sosyalist hareketinin büyük çoğunluğu ortada bir proleter devrim ve bir işçi iktidarı olmamasına karşın kendini “devrim”e kaptırmış bulunuyor! Latin Amerika’da devrimci bir yükseliş yaşandığı...

Olağanüstü Rejimlerin Temelleri Döşeniyor

Olağanüstü Rejimlerin Temelleri Döşeniyor
Burjuva parlamentoları, “anti-terör” yasaları olarak adlandırılan anti-demokratik, militarist ve polis devleti uygulamalarını içeren gerici düzenlemeleri peş peşe onaylamaya devam ediyorlar. Başta Amerika ve Avrupa olmak üzere dünyanın pek çok ülkesinde bu gerici ve faşizan yasalar burjuva meclislerinde ya onaylanmış bulunuyor ya da onaylanmayı bekliyor. Adeta burjuvazinin uluslararası olağanüstü hal bildirgesine dönüşen ve hemen her ülkenin aynen kopya ettiği son dönemdeki faşizan “anti-terör” yasalarının kaynağını İngiltere oluşturuyor. 1998’de, “Teröre Karşı Yasama: Bir Danışma Dosyası” başlığıyla gündeme...

1956 Macaristan Devrimi: İşçilerin Devriminden Bürokrasinin Karşı-Devrimine

1956 Macaristan Devrimi: İşçilerin Devriminden Bürokrasinin Karşı-Devrimine
Doğu Avrupa’da bürokratik diktatörlükler 1956’nın baharından başlayarak bir muhalefet yükseliyordu Macaristan’da; ancak başlayan muhalefetin hangi doğrultuda gelişeceği belli değildi. Dahası ilerleyen aylar boyunca muhalefet öylesine cılız kalmıştı ki, ufukta bir devrim fırtınasının yaklaşmakta olduğunu söylemek pek olası gözükmüyordu. Fakat sonbahara gelindiğinde değişen sadece mevsim olmamış, diplerden yüzeye vuran, toplumu her düzeyde sarsarak içine alan bir devrim fırtınası oluşmuştu. 22 Ekimde başlayan devrim süreci hızla ikili iktidarla karakterize olacaktı. Ancak işçi sınıfı siyasal iktidarı fethedemedi ve...

Filistin Seçimleri ve Hamas’ın Yükselişi

Filistin Seçimleri ve Hamas’ın Yükselişi
Burjuva demokrasisinin ikiyüzlülüğü! Filistin’de 25 Ocakta yapılan seçimleri Hamas’ın kazanması dünya ölçeğinde geniş yankı uyandırmış bulunuyor. Öyle anlaşılıyor ki, başta ABD ve İsrail olmak üzere, Avrupalı emperyalistler ve bölgenin despotik rejimleri bu düzeyde bir sonuç beklemiyorlardı. Emperyalist temsilciler şaşkınlıklarını gizlemiyorlar. Hamas’ın seçimlerden zaferle çıkması Filistin’de El-Fetih liderliğinde oluşturulmuş statükoyu sarsmakla kalmadı, Ortadoğu’da yürüyen emperyalist hegemonya kavgasına yeni bir boyut kazandırarak pek çok olasılığı da gündeme taşıdı. Filistin’deki seçimlerin aynasına yansıyanlara bakarak şu tespitleri yapmak mümkün:...

“Kurtlar Vadisi Irak”: Osmanlı’nın Ruhunu Çağırmak!

“Kurtlar Vadisi Irak”: Osmanlı’nın Ruhunu Çağırmak!
“Devlet-millet” edebiyatı Daha gösterime girmeden bir hayli yankı uyandıran “Kurtlar Vadisi Irak” filmi, gösterime girdiğinden beri gündemden düşmüyor. Film, Başbakandan Meclis Başkanına kadar değişik çevrelerin gönlünde taht kurmayı başarmış gözüküyor. Film hakkında pek çok TV programında tartışmalar yürütüldü ve burjuva yazar-çizer erbabı konuyu kendi meşreplerince işlediler. Amerikan karşıtlığı üzerinden Kürt düşmanlığı yapan ve Türk milliyetçiliğini yücelten film, büyük Amerikan gazetelerinde de epeyce yer buldu. Birkaç gün içinde bir milyonu aşan seyirci kitlesiyle izleme rekoru kıran...

Garp Cephesinde Yeni Bir şey Yok!

Garp Cephesinde Yeni Bir şey Yok!
Birinci ve İkinci Emperyalist Savaşta milyonlarca insan öldü, Avrupa kıtasında taş üstünde taş kalmadı. Ama bugün burjuva ideologları bizlere rahat olmamızı öğütlüyorlar. Bu korkunç dünya savaşlarının bir daha asla yaşanmayacağını, geçmişte yaşananlardan gerekli derslerin çıkarıldığını vaaz ediyorlar. Oysa kapitalist sistem sürekli savaş üreten bir mekanizmadır, o ortadan kalkmadan da savaşlar asla son bulmayacaktır. Dünyanın birçok bölgesinde on binlerce insanın yaşamını yitirdiği savaşlar yaşanıyor; emperyalistler yeni bir uluslararası savaşın kara bulutlarını dolaştırıyorlar dünyamızın üzerinde. Bizler bu...

2006’ya Devredilen Felâketlerle Dolu Bir Yıl!

2006’ya Devredilen Felâketlerle Dolu Bir Yıl!
Geride bıraktığımız 2005 yılı felâketlerle dolu bir yıl olarak tarihte yerini aldı. 2005'in genel bir değerlendirmesini yaptığımızda, dünya ölçeğinde çelişkilerin keskinleşerek derinleşmeye devam ettiğini görüyoruz. Dünya ekonomisindeki kriz devam etmekte ve yakın gelecekte bir ekonomik yükseliş ihtimali de gözükmemektedir. şu bir gerçek ki, eskinin patlamalı ekonomik yükseliş dönemleri geride kalmış bulunuyor. Bu durum her alanda bir istikrarsızlaşmayı da beraberinde getirmektedir. Pek çok bölgede emperyalist hegemonya mücadelesi yeni görünümler kazanarak sürüyor. 2005 yılının geniş kapsamlı sıcak...

Devrimci İsyan Bayrağını Yükselt!

Devrimci İsyan Bayrağını Yükselt!
Hayal ve gerçek Marx, bireyin mutluluğu toplumun mutluluğundan geçer demişti. Marx'ın vurguladığı üzere insan toplumsal bir varlıktır ve birey, toplum gerçek mutluluk düzeyine ulaştığında mutlu olabilir ancak. Oysa kapitalist düzen altında insanlar huzursuz, kaygılı ve mutsuzdurlar; burjuvazi insanın toplumsal varlığına karşı 'bireysel' var oluş fikrini yüceltmekte ve kolektivist değerleri insanın gelişimine ve doğasına yabancıymış gibi sunmaktadır. Burjuvazi üretimin kolektif olarak yapılmasına karşı çıkmazken, üretilen ürünlerin toplumsal paylaşımına karşı çıkmakta, özel mülkiyeti ve bireyciliği kutsamaktadır: her...

Faşizme Giden Yolda Maraş Katliamı

Faşizme Giden Yolda Maraş Katliamı
Dünya ölçeğinde kendini hissettiren ekonomik ve siyasi istikrarsızlık giderek derinleşiyor. Dünya ekonomisinin eş zamanlı kriz eğilimi emperyalist-kapitalist sistemi çelişkilerin keskinleştiği, emperyalist hegemonya savaşının kızıştığı bir sürecin içine çekmiştir. ABD’nin başını çektiği emperyalist hegemonya savaşı dünyanın her köşesine yayılarak genişliyor; savaş, çoktandır günümüzün olağan gündemi haline gelmiş bulunuyor. Ekonomik kriz ve emperyalist hegemonya savaşının basıncı burjuva devletlerin militarist yönünü öne çıkarmakta, bu durum, anti-demokratik uygulamalarla kendini açığa vurmaktadır. Sözümona “uluslararası terör”ü önlemek bahanesiyle başta ABD ve...

Kılıçlı Bürokrasinin Düzeni

Kılıçlı Bürokrasinin Düzeni
Burjuva iktidar bloğu içindeki çatışma büyüyor Avrupa Birliği yanlısı burjuva kesimler ile AB'ye girilmesine karşı duran statükocu-milliyetçi burjuva kesimler arasında süren çatışma OYAK tartışmasıyla yeni bir boyut kazanmış bulunuyor. Uzunca bir süredir muhtelif siyasi konularda karşı karşıya gelen bu taraflar bu kez de özelleştirilecek devlet işletmeleri üzerinden karşı karşıya gelmiş bulunuyorlar. Telekom, Tüpraş ve Erdemir'i kapma kavgası üzerinden başlayan çatışma, bu kesimleri daha açıktan savaşa itmektedir. Tüpraş'ın talibi olan OYAK tüm çabalarına rağmen ihaleyi kazanamadı...