Gençler olarak değişim istiyoruz. Baskıdan, sesimizin boğulmasından, yarının karanlık olmasından bıktık, usandık. Bu yüzden gençler olarak gösteri yapıyor, demokratik haklara sahip çıkıyor, seçim hakkının halkın elinden alınmasına karşı çıkıyoruz.
Biz gençler bunu yapamayalım diye, her geçen gün eğitim sistemimizin içi bilinçli bir şekilde boşaltıldı. İtaat eden, kafası hurafelerle dolu, dünyaya kapalı, iktidarın arkasından sürüklenen “aptal” bir genç kuşak yetiştirmek istediler. Eğitimde köklü bir değişiklik yaparak bizleri kendi gerici düşünceleri temelinde dönüştürmeyi planlıyorlardı. Ama başaramadılar! Şimdi bizleri gözaltına alıyor, tutukluyorlar ve bu şekilde irademizi kırabileceklerini sanıyorlar. Yanılıyorlar, kesinlikle yanılıyorlar!
Bize gözdağı vermek ve korku salmak için muhalif, aydın öğretmenleri susturmaya çalışıyor zorba iktidar. Türkiye genelinde “proje okullar”da görev yapan 20 bin öğretmenimiz, hiçbir gerekçe gösterilmeden görevlerinden alındı, sürgün edildi. Bu öğretmenlerin tek “suçu”, demokratik haklara ve gençlerin geleceğine sahip çıkmak; eylemlere ve boykotlara katılmaktı! Bu zorbalığıyla iktidar, okulları kendi çiftliği gibi yönetmek istediğini bir kez daha göstermiş oldu.
Ancak İstanbul’da Kadıköy Anadolu Lisesi, Beşiktaş Atatürk Anadolu Lisesi, Kartal Anadolu Lisesi, Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi, Eyüpsultan Anadolu Lisesi öğrencileri öğretmenleri için protesto eylemi başlattı. Elazığ’da Mehmet Koloğlu Anadolu Lisesi öğrencileri de “Hocamı geri ver” sloganıyla öğretmenlerinin sürgün edilmesini protesto etti. Arkadaşlarımızın bu eylemleri çok değerlidir. Çünkü bu yapılanlar yalnızca öğretmenlere değil; eğitime, hak ve özgürlüklere, geleceğimize vurulmuş bir darbedir. İktidar, düşünmeyen, sorgulamayan, sadece itaat eden bir nesil yaratmak istiyor. Israrlarından da vazgeçmiş değiller. Geleceğimizi elimizden almakta, bizi karanlığa itmekte kararlılar!
İşte bu yüzden, bu karanlık düzene karşı sesimizi yükseltmeliyiz. Uyanmalıyız arkadaşlarım! Gençlik ve öğrenciler olarak bu haksızlığa boyun eğmeyecek, yapılan zulmü göz ardı etmeyecek, susmayacağız!
Demokratik haklara ve özgürlüklere sahip çıkan öğretmenlerimiz bizlerin yol göstericisidir, onurumuzdur. Onlara yapılan haksızlık, biz öğrencilere, biz gençlere de yapılmıştır. Bize itaatkârlığı dayatan bu sistem, yalnızca birkaç kişinin değil, hepimizin sorunudur. Biliyoruz ki sessiz kalmak, zulme ortak olmaktır. Biz zulme ortak olmayacağız!
Gözaltına alınan ve tutuklanan arkadaşlarımız serbest bırakılıyor. Onların alınları ak, başları diktir. Zorbalığa, haklarımızın ve geleceğimizin çalınmasına sessiz kalmayacaklarını yüksek sesle haykırıyorlar. İşçi sınıfının sosyalist şairi, ustamız Nâzım Hikmet ne güzel demiş, “Sen bakma havanın durgunluğuna/ derya dediğin uyur uyur uyanır.” Biz uyanıyoruz, bilinçleniyoruz, örgütleniyoruz. Biz geleceğin dünyası için mücadele ediyoruz!
Uyan gençlik!
Uyan öğrenci!
Ses verelim, karşı duralım, geleceğimize ve haklarımıza sahip çıkalım!
Zorbalık Rejimine, Kapitalist Sömürüye, Emperyalist Savaşlara Son! Yaşasın 1 Mayıs!