Kenyalı Emekçiler Ayağa Kalktı, Hükümet Vergi Artışlarını Geri Çekti!
Gelecekbizim, 28 Haziran 2024

Kenyalı emekçiler, hükümetin vergi artışlarını kapsayan yasa tasarısını geri çekmesi için 18 Hazirandan beri çeşitli eylemler düzenliyorlardı. “2024 Finans Tasarısı” adını taşıyan yasanın 25 Haziranda meclisten geçirilmesi bardağı taşıran son damla oldu. Gençlerin başını çektiği protestolarda emekçiler, ülkenin kırsal bölgeleri dâhil pek çok kentinde öfke seli olup sokaklara aktılar; “Köle olmayacağız” ve “2024 Finans Tasarısını reddediyoruz” pankart ve sloganlarıyla tepkilerini ortaya koydular. Gençliğin dinamizminin damgasını vurduğu eylemler, gerçek mermi kullanan polisin azgın saldırılarına rağmen hız kesmedi. Kitleler başkent Nairobi’deki parlamento binasını bastı ve yasa tasarısının iptalini istedi. Polisin kitle üzerine ateş açması sonucu en az 23 kişi hayatını kaybetti, onlarcası yaralandı, gözaltına alındı.

Tüm baskılara, polis şiddetine ve 23 kişinin hayatını kaybetmesine rağmen devam eden eylemler sonucunda Kenya Devlet Başkanı William Ruto geri adım atmak zorunda kaldı. Ruto, 25 Haziranda orduyu devreye sokup emekçilerin eylemlerini “vatan hainliği” olarak nitelendirirken, ertesi gün vergi artışlarını içeren yasa tasarısını imzalamayacağını duyurdu. 26 Haziranda yaptığı konuşmada Ruto, Kenyalı gençlerle diyalog başlatacağını ve ülke ekonomisindeki açığı kapatmak için başkanlık bütçesinde kesintilere giderek kemer sıkma önlemleri üzerinde çalışacağını söyledi. Ancak eylemler devam ediyor, gençler eylemlerde öldürülen arkadaşlarının hesabını soruyor, “Ruto istifa” çağrılarını yükseltiyorlar.

Tepkilere neden olan “2024 Finans Tasarısı”

“2024 Finans Tasarısı” gıdadan hijyenik ürünlere kadar temel insani ihtiyaçlara vergi artışı yapılmasını içeriyor. Dijital içerik üretimine getirilen yeni vergilerle banka havaleleri ve dijital para ödemeleri gibi dijital ödemelere %5’lik vergi artışı getirilmesi planlanıyor. Emekçileri en çok öfkelendiren ise ekmeğe %16 katma değer vergisi ve yurt içinde üretilen ham ve rafine bitkisel yemeklik yağa %25 özel tüketim vergisi getirilmesi oldu. Buna ek olarak, ülkenin ulusal sağlık sigortasına kayıtlı maaşlı çalışanlar için %2,75 ek gelir vergisi ve motorlu taşıtlar için yıllık %2,5 vergi; çocuk bezi, hijyenik ped gibi ürünler için “Eko Vergi” adı altında vergi getirilmesi planlanıyor. Ayrıca tasarı Kenya’nın gelir idaresine banka ve mobil para hesaplarına erişerek vergi toplama yetkisi veriyor.

Vergi artışlarıyla emekçilerin sırtındaki yükü daha da ağırlaştıran bu tasarıya tepkilerin büyümesi üzerine Kenya parlamentosu, tasarıda “acil durum değişiklikleri” yaptı. Bu değişikliğe göre ekmek, yağ, motorlu taşıtlar ve mobil para ödemeleri de dahil olmak üzere finansal işlemler üzerindeki vergilerin geri çekileceği; bebek bezi, hijyenik ped ve telefon gibi plastik ürünlere uygulanacak “Eko Vergisi’nin de yalnızca ithal mallara uygulanacağı ve içeride üretilen ürünlere uygulanmayacağı duyuruldu. Sağlık ve konut sigortası vergilerinin de düşürüldüğü açıklandı.

Ancak hükümetin bu kısmi geri adımı emekçilerin öfkesini dindirmeye yetmedi ve tasarının tamamen geri çekilmesi talebiyle protestolar ülke geneline yayıldı. Kitleler aynı zamanda vergi artışlarını savunan devlet Başkanı Ruto’nun da istifasını istiyorlar. 2022’de Devlet Başkanlığı koltuğuna oturan Ruto döneminde ülke ekonomisi daha da kötüye gitti; gıda fiyatları ve yaşam maliyetleri daha da yükseldi. Ruto, ülkenin 11 trilyondan fazla Kenya şilini (82 milyar dolar) tutarındaki kamu borcunun ödenmesi için vergi artışlarının gerekli olduğunu savunuyor. Ruto’nun başkan yardımcısı olduğu Uhuru Kenyatta hükümeti, Nairobi’yi liman kenti Mombasa’ya bağlayan Standart Ölçü Demiryolu (SGR) hattı da dâhil olmak üzere devasa altyapı projeleri için IMF’den ve büyük oranda Çin’den borç almıştı. Sermaye açısından büyük rant kapıları olan bu devasa projelerin borç yükü ise her ülkede olduğu gibi Kenyalı emekçilerin sırtına yıkılmak isteniyor. Nitekim hükümet 2024 yılı gelir hedefi olan 3,3 trilyon Kenya şilini (26 milyar dolar) tutturmak için vergi artışlarıyla elini yine emekçilerin cebine uzatıyor.

Kenya’da protestolar devam ederken Beyaz Saray’dan yapılan resmi açıklamayla ABD, Kenya’yı “NATO üyesi olmayan önemli bir müttefik” olarak nitelendirdi. Ruto geçtiğimiz ay Washington’a bir ziyaret gerçekleştirmiş ve ABD başkanı Biden Kenya’yı NATO Dışı Büyük Müttefik (MNNA) olarak belirleme sözü vermişti. Ruto ise Kenya polisini vurucu güç olarak siyasi krizlerle sarılan Haiti’ye gönderme sözü vermişti. 1963’te İngiltere’den bağımsızlığını kazanan Kenya, “Soğuk Savaş” döneminde emperyalistlerin Afrika’daki uzak karakolu olarak iş gördü.[1] ABD ve İngiltere büyük yardımlar yaparak Kenya’yı ödüllendirdiler ve Kenya, Afrika’da SSCB’nin etkisini kırmak isteyen emperyalist güçlerin üssü haline geldi. Kenya 11 Eylül’den sonra “uluslararası terörizme” karşı mücadele adı altında emperyalist savaşı harlayan ABD’nin yanında yer alırken, ilerleyen yıllarda Çin emperyalizminin Afrika kıtasında ve bu arada Kenya’da ekonomik ve siyasi nüfuzu güçlendi. Kenya ABD ve Çin’in Afrika’da çekiştiği önemli ülkelerden birisi haline gelmiş durumda. Batı emperyalizmi ekseninde hareket eden mevcut Ruto hükümeti, Gazze’de Filistin halkını katleden soykırımcı İsrail’den silah almayı planlıyor. Vergi artışlarıyla emekçiler yoksulluk çukurunun diplerine itilirken, Kenyalı egemenler topladıkları paraları silahlanma için kullanıyor, yağmalıyor ve şatafatlı bir yaşam sürdürüyorlar.

Gençlerin öfkesi dinmiyor

2023 yılında mecliste kabul edilen bir yasayla vergilerin artırılması Kenya hükümetine yeterli gelmedi. Emekçilerin boğazını daha fazla sıkacak yeni vergi artışlarıyla silahlanmaya ve sermayeye yeni kaynak oluşturulmak istendi. Geçen sene brüt ücretlerden %1,5 oranında konut vergisi alınmaya başlanmış, petrol ürünlerindeki KDV iki katına çıkarılarak %8’den %16’ya yükseltilmişti. Son tasarıyla hükümet 2,7 milyar dolarlık ek vergi toplamayı amaçlıyordu. Lakin hükümetin yaptığı hesap çarşıya uymadı ve bu kez emekçilerin öfke duvarına çarparak geri tepti.

Kapitalizminin genel krizinin, görece ucuz buğday kaynağı olan Ukrayna ve Rusya’nın savaşta olmasının, sürüp giden kuraklığın, para biriminin değersizleşmesinin ve enflasyonun tırmanmasının etkisiyle Kenya’da yaşam koşulları her geçen gün ağırlaşıyor. Yarıdan fazlası işsiz olan gençler geleceksizlik kuyusuna itilmiş durumdalar. Gençlerin geleceksizliğe itildiği sefalet koşullarında gündeme getirilen “2024 Finans Tasarısı”, çıkışsızlık koşullarına isyanın fitilini ateşledi. Gençler eylemlere yoğun katılım sağlayarak geleceklerine sahip çıkıyorlar. Ülkeyi yönetenler lüks içerisinde yaşarken, işçi sınıfının çocukları içerisinde yaşadıkları eşitsizlik düzenini sorguluyorlar. Siyasi iktidarda cisimleşen yolsuzluk, israf ve kibir gençlerin tahammül sınırlarını zorlamış durumda. Artık kaybedecek şeyleri olmadığını söyleyen gençlerden biri, eylemlere neden katıldıklarını çarpıcı bir şekilde şöyle özetliyor: “İşimiz olmadığı için her gün burada [protestoda] bulunabiliyoruz. Uğruna yaşayacak bir şey bulamazsak, uğrunda ölecek bir şey buluruz.

Gençlerin yaşamını değersiz kılan, onları geleceksizliğe, çıkışsızlığa sürükleyen kapitalist sistem hedef alınmadıkça bugün geri çekilmek zorunda kalınan yasa tasarısı yeniden ve daha ağır biçimde gündeme gelecektir. Önümüzdeki günlerde Kenya’daki eylemlerin seyrinin ne olacağını göreceğiz. Ancak emekçilerin söz konusu yasa tasarısına karşı harekete geçerek güçlü bir direniş sergilemeleri, Türkiye işçi sınıfı açısından da örnek teşkil etmektedir. Bugün rejimin Mehmet Şimşek öncülüğünde devreye soktuğu emekçileri nefessiz bıkacak olan kemer sıkma politikalarına verilecek cevap ortadadır.

 

[1] Bu konuda Utku Kızılok’un şu yazısına bakılabilir: https://gelecekbizim.net/kenyali-emekciler-palalari-kapitalizme-indirmeli/#

 

İlgili yazılar