İşçiler ve Öğrenciler Olarak 1 Mayıs’ta Olacağız!
Bir grup işçi-öğrenci, 30 Nisan 2025

Kocaeli/Gebze’den bir kadın metal işçisi

Yarın 1 Mayıs. Türkiye’nin dört bir yanında işçiler, kadınlar ve gençler olarak meydanlara çıkacağız. Bizimle aynı anda dünyanın pek çok ülkesinde sınıf kardeşlerimiz de aynı duygularla ve taleplerle alanlarda olacaklar. Her düşündüğümde tüylerim diken diken oluyor; 1 Mayıs ne büyük bir gün!

İşte bu büyük günün anlamını işçilerin kavramasını istemeyen patronlar çeşitli engeller çıkarıyor, iktidar baskı uyguluyor, sarı sendikalar işçiyi bölüp geride tutmaya çalışıyor. Ama tüm bunlara rağmen emekçiler olarak, direngenliğimiz ve coşkumuzla karşılıyoruz bu büyük günü!

1 Mayıs, tüm dünyada emek gücünü satarak yaşamını sürdüren işçilerin, mutfaktaki kadınların, okuldaki öğrencilerin mücadele günüdür; hepimizi tek bir bayrak altında toplayan bir bayramdır. 1 Mayıs, savaşın ve sömürünün olmadığı, insanların eşit ve özgür olduğu, barışın ve adaletin sağlandığı bir dünya arzusunu dile getirir. İşte bu yüzden 1 Mayıs sıradan bir gün değildir. Neredeyse iki asırdır işçiler, canları pahasına bu güne sahip çıkıyor. Önceki kuşaklar bu mücadele geleneğini bize devretti, biz de yeni kuşaklara devredeceğiz. İşçiler olarak tek yumruk olup 1 Mayıs’a sahip çıkmalı, daha kalabalık bir şekilde meydanlara akmalıyız. Çünkü bu gün, dünyayı eşit ve özgür kılma mücadelesinin simgesidir.

Bu yıl 1 Mayıs’ın diğerlerinden daha coşkulu geçeceğine inanıyorum. Çünkü artık insanlık nefes alamıyor. Türkiye’de emekçiler ve gençler haksızlığa ve adaletsizliğe çok daha güçlü bir şekilde “artık yeter” diyor. Baskıcı rejimin toplumu sindirmesine karşı hep birlikte sesimizi yükseltmeli, taleplerimizi dile getirmeliyiz.

Bir metal işçisi olarak, emeğin sömürülmediği, iş cinayetlerinin yaşanmadığı, kadına yönelik şiddet ve tacizin son bulduğu bir dünyayı haykıracağım 1 Mayıs’ta. Özgür ve demokratik bir ülkede, barış dolu bir dünyada yaşamak istediğimi dile getireceğim. Bu düzene “artık yeter” diyen herkesi 1 Mayıs’ta birlik olmaya davet ediyorum!

İstanbul/Esenyurt’tan bir öğrenci

Merhaba, bir öğrenci olarak sizlere 1 Mayıs hakkındaki duygularımı anlatmak istiyorum. 1 Mayıs’ın inatçı ruhu, devrimci bir genç olarak beni derinden etkiliyor.

Sömürücüler, 1 Mayıs özgürlük nehrini zorbalıkla engellemeye çalıştılar ama başaramadılar. Bu mücadele nehri boyun eğmedi; her defasında gücünü topladı, inat ve kararlılıkla ileri atıldı, tüm engelleri aşıp geçti. Her türlü baskıya rağmen 1 Mayıs meydanlarını dolduran işçileri, öğrencileri, sosyalistleri görmek bana umut veriyor. Direnişin her koşulda var olması, içimdeki umudu büyütüyor.

Okuldaki arkadaşlarımı 1 Mayıs’a davet ettiğimde, “Biz işçi değiliz, öğrenciyiz, 1 Mayıs’ta ne işimiz var?” diyenler oluyor. Oysa 1 Mayıs yalnızca fabrikalarda çalışan işçilerin değil; onların çocukları olan bizlerin yani işçi sınıfının parçası olan gençlerin de bayramı ve mücadele günüdür. Milyonlarca işçinin ayrıştırılmadan, tek bir bayrak altında ve ortak bir amaçla birleştiği bir gündür.

Ben 1 Mayıs meydanında yerimi alacağım. Çünkü bizi bunalıma sürükleyen ve geleceğimizi karartan kapitalist sömürü düzenine “hayır” demek istiyorum. Genç arkadaşlarımızın her gün iş kazalarında, daha çocuk yaşta hayatlarını kaybetmesine, aramızdan koparılmasına duyduğum öfkeyi haykıracağım. Gençliğimizi ve geleceğimizi çalan bu düzene ve zorbalık rejimine karşı biriken öfkemle orada olacağım. Daha güzel yarınlar için 1 Mayıs’ta hep birlikte alanlarda olmalıyız.

Haydi, hep birlikte, şarkılarımızla, sloganlarımızla ve tüm coşkumuzla 1 Mayıs’ta buluşalım!

Adana’dan işsiz bir işçi

1 Mayıs, 1850’lerden itibaren 8 saatlik işgünü için işçi yoldaşlarımızın başlattığı direnişin sonucunda ortaya çıktı. Sömürü düzenine ve burjuvaziye karşı ayağa kalkan, uzun çalışma saatlerini kısaltmak ve daha insanca bir yaşam kurmak için mücadele eden canlarımıza ne kadar teşekkür etsek azdır.

1 Mayıs, bizler için birliğin, mücadelenin ve haksızlıklara karşı dayanışmanın günüdür. Geçmişten günümüze süren omuz omuza direnişin, emeğin günüdür. Aynı zamanda emeğin bayramıdır. Bu mücadele ve bayram günü, tüm uluslardan emekçileri tek bir bayrak altında birleştiriyor.

Bu büyük günü var etmek için ağır bedeller ödedik. Şimdi görevimiz, çocuklarımıza bu mücadele geleneğini taşımaktır. 1 Mayıs, İşçinin ve Emekçinin Bayramı kutlu olsun!

1 Mayıs Ateşini Yakanlara Selam Olsun!

1 Mayıs Geçmişin Mirası, Bugünün Sesi, Yarının Umududur!

8 Saatlik İşgünü Mücadelesi ve 1 Mayıs’ın Doğuşu

Türkiye’de 1 Mayıs: İnatçı Bir Gelenek!

İlgili yazılar

Okur Mektupları, 11 Ağustos 2024
Okur Mektupları, 2 Nisan 2025