Önce Esenyurt Belediyesine, daha sonra ise Mardin, Batman ve Halfeti belediyelerine kayyım atanması, İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri tarafından Esenyurt Cumhuriyet Meydanında protesto edildi. “Halk Buluşması” sloganıyla düzenlenen protesto eylemine DEM Parti Milletvekilleri, yerine kayyım atanan Batman Belediye Eş Başkanı Gülistan Sönük, CHP, SOL Parti, EMEP, TİP dâhil birçok sosyalist parti ve demokratik kitle örgütleri katıldı.
Yapılan konuşmalarda, halkın oylarıyla seçilen belediye başkanlarının yerine kayyım atanmasının halk iradesine darbe olduğu dile getirildi. İktidarın yoksullaştırma politikaları, demokratik hakları yok etmesi, zorbalıkla toplumu baskı altına alıp sindirmek istemesi, devletle iç içe geçen çetelerin her tarafta cirit atması protesto edildi. Kayyımlarla Kürt halkının iradesinin gasp edilmesine izin verilmeyeceği dile getirildi. Mafyanın, çetelerin ve ülkeyi soyanların karşısına dikilmeyen polisin ve devlet güçlerinin, haklarını arayan işçilerin karşısına dikildiğine dikkat çekildi. Demokratik haklarını isteyen ve eşit yurttaş olarak dikkate alınıp saygı görmek isteyen Kürt halkının demokrasi mücadelesinin baskıyla ezilmek istendiği ifade edildi.
“Kayyum Rejimi Halk İradesine Darbedir” başlığıyla yapılan ortak basın açıklamasında şu hususlara dikkat çekildi: “Siyasi iktidar belediyeler üzerinde sallandırdığı kayyım sopasından vazgeçmiyor. Önce Hakkâri’ye, sonra Esenyurt’a, ardından da Mardin, Batman ve Halfeti’de belediyelere kayyımlar atandı. Ancak halkın iradesini, seçme seçilme hakkını ayaklar altına alan kayyım politikaları yeni değil. AKP-MHP iktidarı kaç kere kayyım atarsa atasın, bu belediyeleri her seçimde yeniden daha büyük farkla kaybediyor. Halk, iradesine daha güçlü sahip çıkıyor, kayyım politikalarını çöpe atıyor.”
AKP-MHP iktidarının belediyelere yönelik saldırılarının şimdi de İstanbul ve Ankara Büyükşehir belediyelerine yönelik soruşturmalarla devam ettiği ifade edilerek şöyle denildi: “Kayyım rejimi en başta seçmen iradesine darbe demektir. Kayyım rejimi demokrasi ve hukukun askıya alınması demektir. Kayyım rejimi halka değil ihalecilere, rantçılara hizmet demektir. Kayyım rejimi iktidarın yolsuzluk düzeninin devamı demektir. Kayyım rejimi kamu hizmeti değil, sadaka düzeni demektir. Kayyım rejimi kadınların, gençlerin ve toplumun ezilen kesimlerinin haklarına sahip çıkan değil, her adımda onları kısıtlayan yerel yönetimler demektir.”
Kayyımlarla siyasi operasyon yapılıyor denilen açıklamada, seçme ve seçilme hakkının gasp edildiğine dikkat çekildi. Demokrasiye, emeğe, barışa darbe anlamına gelen kayyımlara karşı hep birlikte mücadele çağrısı yapılarak şöyle denildi: “Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri olarak iktidarın dayattığı kayyım rejimini kabul etmiyoruz. Haklarımızın gasp edilmesine alışmayacağız. Hukuksuz operasyonlara son verilmeli, seçilmiş belediye başkanları derhal görevlerine iade edilmelidir. Kayyım politikaları terk edilmeli, darbe uygulamalarından vazgeçilmeli ve halkın iradesi tanınmalıdır. Bir kez daha ilan ediyoruz. Demokrasiye, emeğe, barışa darbe anlamına gelen kayyımlara karşı hep birlikte verdiğimiz mücadeleden geri adım atmayacağız. Kazanana kadar direnişimize devam edeceğiz. Kayyımlar gidecek, biz kalacağız.”
Yerine kayyım atanan DEM Parti Batman Belediyesi Eş Başkanı Gülistan Sönük de bir konuşma yaptı. İradelerine sahip çıkacaklarını ifade eden Sönük, mücadeleye devam edeceklerini belirterek direnişe destek çağrısı yaptı.
Kayyım Sopası Yine Devrede: Ortadoğu Savaşı, Kürt Sorunu ve Rejimin Hedefleri