Tarih-Devrim

Gelecekbizim, 5 Ağustos 2007
28 Kasım’da (1890) Friedrich Engels 70 yaşında olacak. Dünyadaki bütün sosyalistler bu yaşgününü kutlayacaklar. Bu münasebetle dostum Dr. Victor Adler, şimdiki Partimizin lideri hakkında Sozialdemokratische Monatsscbrift okurları için kısa bir deneme yazmamı benden istedi. Böyle güç bir ödev için gerekli çeşitli nitelikler içerisinde bir tanesi var ki…

Utku Kızılok, 1 Nisan 2007
İşgünü mücadelesinin tarihi İşçi sınıfı uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs’ı ağır koşullar altında karşılıyor. Burjuvazi­nin saldırıları öylesine bir boyut kazandı ki, işçi sınıfı büyük bedeller ödeyerek elde ettiği tarihsel kazanımlarının çoğunu yitirmekle kalmadı, 1800’lü yılların çalışma ve yaşam koşullarına adeta geri…

Utku Kızılok, 1 Mart 2007
Bundan 136 yıl önce Paris Komüncüleri şöyle haykırıyorlardı: Yaşasın toplumsal devrim! 18 Mart 1871’de Parisli işçiler ayaklanarak bir kent ölçeğinde de olsa siyasal iktidarı ele geçirdiler ve tarihin sayfalarına unutulmayacak bir iz bıraktılar. Sadece 72 gün yaşayabilen Paris Komünü, işçi sınıfının iktidar biçiminin somutlaşmasıydı. Engels’in ifadesiyle o…

Utku Kızılok, 1 Kasım 2006
“Devrimciler öldü, yaşasın devrim!” SSCB’nin tarih sahnesini terk etmesiyle birlikte burjuvazi, işçi hareketi saflarında yaşanan kargaşadan yararlanmak ve bilimsel sosyalizme karalar çalmak üzere pervasız bir şekilde harekete geçti. Burjuva ideologları hep bir ağızdan “komünizm öldü” türküsü çığırıyorlardı. Bu yalancılar şürekasına göre, “sınıf mücadelesi bitmiş” ve…

Akın Erensoy, 20 Ekim 2006
Umudun serüveni 1917 Ekim Devrimiyle tarihte ilk kez, ezilen, dışlanan, itilen, hor görülen, baldırı çıplaklar denilerek aşağılanan sınıflar, kendilerini bu konuma düşüren sömürü sistemini, kapitalizmi alaşağı ettiler. Yıktılar onu! Tarihte ilk kez ezilenler, giriştikleri büyük ölçekli bir kavgadan muzaffer çıktılar! Spartaküs’ün ve yoldaşlarının yüreğinde bir…

Utku Kızılok, 1 Eylül 2006
3. Bölüm Chavez ve diğer popülist liderler nasıl bir zeminde yükseliyor? Daha önce “kurtarıcı” ve “Mesihçi” geleneğin Latin Amerika’da yeni görünümlere bürünerek, kendine yeni temsilciler bulmaya ve caudillolar yaratmaya devam ettiğinden söz etmiştik. Şimdi de dönüp bunun günümüz şartlarındaki bir görünümü sayılabilecek olan Chavez’in ve diğer popülist…

Utku Kızılok, 1 Ağustos 2006
2.bölüm Ulusal birlik ve toprak sorunu Latin Amerika’nın son iki asırlık tarihi, birbirini izleyen sayısız askeri darbeler tarafından belirlenmiştir; sadece Bolivya’da, bağımsızlığını kazandığı 1825’ten bugüne dek tam 190 askeri darbe yaşanmıştır. 20 Latin Amerika ülkesinin 13’ü, 1954’te askeri diktatörlükler tarafından yönetilmekteydi. Sadece Şili’de bir yıl…

Utku Kızılok, 1 Temmuz 2006
1.bölüm Kimin “devrimi”? Dünya sosyalist basını şöyle bir incelendiğinde görülecektir ki büyük bir çoğunluğu Latin Amerika’da “devrim”den ve “21.yüzyılın sosyalizmi”nden söz etmektedir. Özellikle Venezuela üzerine kitaplar yayınlanıyor, dergiler Latin Amerika’yı dosya konusu yapıyor, edebiyat dergileri “devrimin” kültürel dönüşümlerinden söz ediyor, “devrimi” anlamak üzere kıtaya geziler…

Utku Kızılok, 1 Nisan 2006
Doğu Avrupa’da bürokratik diktatörlükler 1956’nın baharından başlayarak bir muhalefet yükseliyordu Macaristan’da; ancak başlayan muhalefetin hangi doğrultuda gelişeceği belli değildi. Dahası ilerleyen aylar boyunca muhalefet öylesine cılız kalmıştı ki, ufukta bir devrim fırtınasının yaklaşmakta olduğunu söylemek pek olası gözükmüyordu. Fakat sonbahara gelindiğinde değişen sadece mevsim olmamış,…

Akın Erensoy, 4 Nisan 2003
İkinci emperyalist paylaşım savaşı bittiğinde, SSCB’nin varlığında cisimleşmiş “reel sosyalizm” ve savaşın galipleri arasında yer alan Sovyet bürokrasisi, dünya işçi sınıfı nezdinde büyük bir itibar kazanmıştı. Savaşı kazanan SSCB, ABD ve İngiltere, dünyayı kendi nüfuz alanlarına böldüler. Doğu Avrupa ve Güney Asya’da birtakım nüfuz alanları…

Akın Erensoy, 28 Şubat 2003
Dünya kapitalizminin derin bir kriz içine sürüklendiği ve devrim ve karşı-devrim durumlarının her an gündeme gelebileceği çalkantılı bir dönemden geçiyoruz. Böylesi gelişmelerin içinde proletaryanın örgütlenme biçimleri de tartışma konusu oluyor. İşçi sınıfının siyasal iktidarı alacağı ve burjuva devleti parçalayarak yerine koyacağı organlar yani sovyetlerin ne…

Akın Erensoy, 9 Şubat 2003
11 Eylül saldırılarından sonra siyasal İslâm yeniden gelip tartışma gündemine oturdu. Acaba yeni bir savaş mı başlıyordu, bu savaş dinler arası bir savaş mı olacaktı, ve siyasal İslâm bu savaşta bir tarafı mı temsil ediyordu? Amerikan emperyalizmi, öz evlâdı olan bin Ladin ve Taliban’a saldırdı…

Akın Erensoy, 1 Kasım 2002
Bolşevik iktidarından hâlâ bir serüven olarak söz edenler var. Evet bu bir serüvendir ve insanlığın bugüne kadar giriştiği serüvenlerin en büyüğüdür. Bu, emekçi yığınların önünde tarihe geçen, geniş ve basit istekleriyle her şeyi saran bir serüvendir. (John Reed) 1917 Ekim proleter devriminin üzerinden tam 85…