Tarih-Devrim

Gelecekbizim, 5 Ağustos 2024
Uluslararası işçi sınıfının önderi, öğretmeni, Marx’ın yoldaşı ve Marksizmin kurucusu Friedrich Engels 5 Ağustos 1895’te gözlerini sonsuza dek bu dünyaya kapattı. Engels’in ölümü üzerine bir makale kaleme alan Lenin, sözlerine şöyle başlıyordu: “Nasıl bir akıl meşalesi söndü! Nasıl bir kalp çarpmayı bıraktı!” Bu ifadeler, Engels’in ölümüyle birlikte yalnızca…

Gelecekbizim, 5 Ağustos 2024
Nasıl bir akıl meşalesi söndü! Nasıl bir kalp çarpmayı bıraktı! N. Nekrasov 5 Ağustos 1895’te Friedrich Engels Londra’da öldü. 1883’te ölen dostu Karl Marx’tan sonra Engels, tüm medeni dünyada modern proletaryanın en büyük bilgini ve öğretmeniydi. Ortak alınyazısının Karl Marx ve Friedrich Engels’i bir araya getirmesinden itibaren, iki…

Gülhan Dildar, 18 Temmuz 2024
Sivil Vietnamlıların, asker ve gerillaların da aralarında olduğu üç milyon civarında insanın korkunç bir biçimde yaşamını yitirdiği, üç milyon insanın yaralandığı ve 500 bin askerin “savaş sonrası travmatik stres bozukluğu” yaşadığı bu savaşın vahşeti toplumsal hafızadan silinmiş değil. Vietnam Savaşı protestoları ve 68 başkaldırısı, işçi…

Utku Kızılok, 1 Haziran 2020
Büyük olayların kesiştiği bir kavşakta ne yapması gerektiğini bilen ve yapan Lenin’dir. Lenin bağlamında liderin devrimdeki yerinin ne kadar hayati olduğunu Troçki şu değerlendirmeyle ortaya koymaktadır: “Aklıevvellerimiz Lenin 1917’nin başında yurtdışında ölmüş olsaydı da Ekim Devriminin «aynen» gerçekleşeceğini söyleyebilirler. Ama bu doğru değildir. Lenin tarihsel…

Utku Kızılok, 28 Kasım 2019
Molla rejiminin varlığının yarattığı sorunlar, kapitalizmin tarihsel sistem kriziyle birleşerek İran’da mollalar ile emekçiler, sermaye sınıfı ile işçi sınıfı arasındaki uçurumun derinliğini ve genişliğini alabildiğine büyütüyor. Öylesine patlamalı toplumsal koşullar ve uluslararası konjonktür oluşmuş durumda ki, İran burjuvazisi ve molla rejimi yeni isyanların sahneye çıkmasının…

Utku Kızılok, 20 Kasım 2017
Devrimden sonra, işçi iktidarı altında canlanan sanat hayatı ve yeni arayışlar, Avrupa’dan Amerika’ya dünyadaki sanat akımlarını derinden etkiledi. Sanatın modern tarihi incelendiğinde görülecektir ki, 1917’den sonra, neredeyse tüm sanat akımlarında bir canlanma, dönüşüm veya yeni anlayışların ortaya çıkması söz konusudur. Meselâ Dada ve sürrealizm gibi……

Utku Kızılok, 5 Ekim 2017
 Açlık ve yokluğun ortasındaki işçi-emekçi kitlelerin, önlerine dikilen duvarları yıkıp girdikleri siyaset sahnesinde, gerek Ekim öncesinde gerekse sonrasında devrimin her türlü sorununu tartıştıklarını ve çözüm üretmeye çalıştıklarını hatırlatmak yeterlidir. Daha Ekim’den önce bir burjuva temsilcinin, “korkunç savaşın göbeğinde, ülke büyük bir tartışma derneğine, büyük bir…

Utku Kızılok, 1 Şubat 2017
1908’e baktığımızda şunu görürüz: Grevlere on binlerce işçi katılmasına rağmen, bu grev dalgasının içinden yaygın, güçlü ve ulusal düzeyde merkezileşen sendikalar çıkamamıştır. İşçi sınıfı daha ekonomik örgütlerini kurup kökleştirmeden ve bu kapsamda bir sınıf bilinci kazanmadan henüz filiz halindeyken bastırılmıştır. Önce Balkanlar’ın kopmasıyla, ardından Birinci…

Utku Kızılok, 8 Ocak 2017
Osmanlı’da olduğu kadarıyla işçi sınıfı asla tek uluslu ve tek dilli olmamış, kozmopolit bir karakter taşımıştır. Yunan, Bulgar, Türk ve Ermeni işçi sınıfı ortak köklere ve anılara sahiptir. Bizler Türkiye işçi sınıfının tarihi köklerini ararken, nasıl ki Osmanlı’daki işçi sınıfına ve hareketine uzanıyorsak; Bulgar, Yunan,…

Gülhan Dildar, 1 Şubat 2015
Ağustos ayında 18 yaşındaki Michael Brown adlı siyah bir gencin polis kurşunlarıyla infaz edilmesinin ardından Amerika’da isyan patladı. Siyahların katledilmesi, bir kez daha burjuva egemenlerin siyahlara karşı yürüttüğü ırkçı politikaların son bulmadığını gösterdi. 18 yaşındaki gencin beyaz polisler tarafından katledilmesi ne yazık ki ne ilk…

Utku Kızılok, 1 Aralık 2010
Türkiye’de yaşanan siyasal dönüşüm, kavgaya tutuşan burjuva kesimler arasındaki ideolojik mücadeleyi de kızıştırıyor. Liberal kesimler, Kemalizmin ve bu bağlamda da CHP’nin tepeden inmeci, halkı küçümseyen, elitist siyasal düşüncesini ve eylemini olumsuzlamak amacıyla ona Jakobenizm damgası vuruyorlar. Böylece Jakobenizm kavramı olumsuz bir içerikle dolduruluyor, halktan kopukluğu…

Utku Kızılok, 1 Şubat 2010
İran’da siyasal ve toplumsal hoşnutsuzluk devam ediyor. Kitlelerin biriken öfkesi her vesileyle kendini dışa vuruyor. Mevcut yönetime muhalif olan ve geçtiğimiz Aralık ayında ölen Ayetullah Ali Montazeri’nin cenaze töreninin ve hemen sonrasına rastlayan Aşura anmasının on binlerce kişinin katıldığı bir gösteriye dönüşmesi bu hoşnutsuzluğun bir…

Akın Erensoy, 28 Haziran 2009
12 Haziranda yapılan cumhurbaşkanlığı seçimleri, köklü çelişkilerle yüklü İran’da toplumsal bir patlamayı tetiklemiş durumda. Açıklanan sonuçlara göre Mahmud Ahmedinecad toplam oyların %63’ünü, Mir Hüseyin Musevi ise %34’ünü aldı. Böylece ikinci tura kalmadan mevcut cumhurbaşkanı Ahmedinecad seçimleri bir kez daha kazanmış oldu. Ancak “reformcu” olarak adlandırılan…

Utku Kızılok, 1 Mart 2009
Devrim, komiteler ve işçi denetimi 1917’nin Şubatında başlayan Rus devrimi kurulu düzeni temellerinden sarsmış, toplumun hemen her kesimini ve işçi sınıfının tüm katmanlarını devrimci sürecin içine çekmişti. Devrimci kitleler, Çarlığın yerle yeksan olduğu ilk günden itibaren siyasal iktidarın fethi sorunuyla karşı karşıya geldiler. Devrim ya…

Utku Kızılok, 1 Eylül 2008
85. Yılında Türk-Yunan Zorunlu Nüfus Mübadelesi Savaşın, acının ve gözyaşının olmadığı, insanların eşit ve müreffeh yaşayabileceği yepyeni bir toplumun nesnel olanaklarını yaratmış bulunan insanlık, ne yazık ki hükmünü hâlâ icra eden kapitalist düzende, bir kez daha emperyalist savaş cehennemine çekiliyor. 1990’larda Balkanlar’a ve Irak’a düşen…