Marksizim

Utku Kızılok, 1 Ekim 2006
Anti-emperyalizmi şu ya da bu emperyalist ülkeye yahut o ülkenin politikalarına karşı çıkmak olarak kavrayan dünya sosyalist hareketinin bir bölümü, Irak’ta ve Afganistan’da ABD karşıtlığı üzerinden yükselen direnişi tez zamanda anti-emperyalizm ilan etmişti. Öyle gözüküyor ki, solun anti-emperyalist olarak değerlendirdiklerinin sayısı artmaktadır. Nitekim Hamas, Hizbullah…

Utku Kızılok, 1 Temmuz 2006
1.bölüm Kimin “devrimi”? Dünya sosyalist basını şöyle bir incelendiğinde görülecektir ki büyük bir çoğunluğu Latin Amerika’da “devrim”den ve “21.yüzyılın sosyalizmi”nden söz etmektedir. Özellikle Venezuela üzerine kitaplar yayınlanıyor, dergiler Latin Amerika’yı dosya konusu yapıyor, edebiyat dergileri “devrimin” kültürel dönüşümlerinden söz ediyor, “devrimi” anlamak üzere kıtaya geziler…

Akın Erensoy, 19 Aralık 2004
Komünist Enternasyonalin 1 Eylül 1928’de yapılan Altıncı Kongresinin üzerinden 76 yıl geçti. Bu kongrede, dünya işçi sınıfının komünist önderliğinin bürokratik karşı-devrimin darbeleri altında ağır bir yenilgiye uğratıldığı tescillenmiş oldu. Ekim Devriminin prestijinin ve Avrupa’daki devrimci rüzgârların belirleyici olduğu bir dönemde kurulan işçi sınıfının bu dünya-devrimci…

Akın Erensoy, 18 Aralık 2004
Birinci Enternasyonal, işçi hareketi açısından, 1848 Devrimlerinin yenilgisiyle oluşan bir gericilik döneminde sınıf hareketinin ileri olduğu ülkelerle daha yeni gelişmekte olduğu ülkeler arasında bir koordinasyon ihtiyacına yanıt vermek için kurulmuştu.

Akın Erensoy, 5 Kasım 2004
2.bölüm II. Enternasyonalin çöküşü 1912’lerden sonra Avrupa’da yeni bir işçi dalgası yükseliyordu. Sınıf mücadelesi dalgası Avrupa’da daha sert ve devrimci bir boyutta esiyordu. II. Enternasyonal savaş bulutlarının dünyanın üzerinde dolaşmasını dikkate alarak, çıkacak bir savaşı Avrupa proletaryasının durduracağını ve bu uğurda genel bir mücadele başlatacağını,…

Akın Erensoy, 5 Kasım 2004
Gericilik dönemlerinde kopan ideolojik halkalar yeniden Marksizme bağlanmalıdır Birinci Bölüm Her büyük tarihsel ilerleme dönemlerinin açılmasını önceleyen, bu tarihsel yükselişe ön gelen bir karanlık tarihsel konaklama dönemi olagelmiştir. Tarihin materyalist ve de diyalektik kavranışı, çürüme ve bu çürümenin somut yaşamda ya da toplumsal ilişkilerdeki ifadesi…

Akın Erensoy, 2 Ekim 2004
Dışarıda arama, IMF-DB zaten içeride! Türkiye gibi ülkelerde ekonomik kriz riski gündemden düşmüyor. Son yıllarda dünya ekonomisinin de genel anlamda bir kriz eğilimi içinde olması nedeniyle bu gibi ülkelerde patlak veren krizler giderek artıyor. Krizlerin etkisi gelişmiş kapitalist ülkelere nazaran daha az gelişmiş Türkiye gibi…

Akın Erensoy, 19 Haziran 2004
Haziran ayının 28 ve 29’unda İstanbul’da NATO zirvesi düzenleniyor. Bu durum sol çevrelerde bir heyecana yol açmış bulunuyor. Neredeyse altı aydır her çevrenin, gazete ve derginin gündemini NATO’ya karşı ne yapılacağı oluşturuyor. NATO karşıtlığı ve bunun üzerinden politika yapma hevesi tüm sol çevreleri içine çekerek…

Akın Erensoy, 21 Eylül 2003
Beraberinde derin altüst oluşları getirecek olan bir tarihsel sürece girmiş durumdayız. Emperyalist-kapitalist sistemin efendileri, tüm dünyada yeni ve çok daha yıkıcı olacak bir emperyalist savaşlar döneminin önünü açmış bulunuyorlar. Emperyalistler ve onların yanında hegemonya savaşına katılıp pazarların paylaşımından pay kapmak isteyen kapitalist devletler de, her…

Akın Erensoy, 4 Nisan 2003
İkinci emperyalist paylaşım savaşı bittiğinde, SSCB’nin varlığında cisimleşmiş “reel sosyalizm” ve savaşın galipleri arasında yer alan Sovyet bürokrasisi, dünya işçi sınıfı nezdinde büyük bir itibar kazanmıştı. Savaşı kazanan SSCB, ABD ve İngiltere, dünyayı kendi nüfuz alanlarına böldüler. Doğu Avrupa ve Güney Asya’da birtakım nüfuz alanları…

Akın Erensoy, 28 Şubat 2003
Dünya kapitalizminin derin bir kriz içine sürüklendiği ve devrim ve karşı-devrim durumlarının her an gündeme gelebileceği çalkantılı bir dönemden geçiyoruz. Böylesi gelişmelerin içinde proletaryanın örgütlenme biçimleri de tartışma konusu oluyor. İşçi sınıfının siyasal iktidarı alacağı ve burjuva devleti parçalayarak yerine koyacağı organlar yani sovyetlerin ne…

Akın Erensoy, 1 Kasım 2002
Bolşevik iktidarından hâlâ bir serüven olarak söz edenler var. Evet bu bir serüvendir ve insanlığın bugüne kadar giriştiği serüvenlerin en büyüğüdür. Bu, emekçi yığınların önünde tarihe geçen, geniş ve basit istekleriyle her şeyi saran bir serüvendir. (John Reed) 1917 Ekim proleter devriminin üzerinden tam 85…