Marksizim

Gelecekbizim, 5 Ağustos 2024
Uluslararası işçi sınıfının önderi, öğretmeni, Marx’ın yoldaşı ve Marksizmin kurucusu Friedrich Engels 5 Ağustos 1895’te gözlerini sonsuza dek bu dünyaya kapattı. Engels’in ölümü üzerine bir makale kaleme alan Lenin, sözlerine şöyle başlıyordu: “Nasıl bir akıl meşalesi söndü! Nasıl bir kalp çarpmayı bıraktı!” Bu ifadeler, Engels’in ölümüyle birlikte yalnızca…

Gelecekbizim, 5 Ağustos 2024
Nasıl bir akıl meşalesi söndü! Nasıl bir kalp çarpmayı bıraktı! N. Nekrasov 5 Ağustos 1895’te Friedrich Engels Londra’da öldü. 1883’te ölen dostu Karl Marx’tan sonra Engels, tüm medeni dünyada modern proletaryanın en büyük bilgini ve öğretmeniydi. Ortak alınyazısının Karl Marx ve Friedrich Engels’i bir araya getirmesinden itibaren, iki…

Gülhan Dildar, 7 Mayıs 2021
Marx’ın işaret ettiği özgürlük kişinin becerikli, yetenekli ya da özel olarak ilgi duyduğu alanlarda yoğunlaşmasının koşullarının yaratılmasıdır. Kapitalizmde ekonomik zorun dayattığı koşullar altında, kişi kendi iradesiyle hareket edemez, işçinin özde bir yük hayvanından farkı yoktur ve kimse bir yük hayvanı özgürdür diyemez! Marksist özgürlük anlayışı,…

Utku Kızılok, 1 Haziran 2020
Büyük olayların kesiştiği bir kavşakta ne yapması gerektiğini bilen ve yapan Lenin’dir. Lenin bağlamında liderin devrimdeki yerinin ne kadar hayati olduğunu Troçki şu değerlendirmeyle ortaya koymaktadır: “Aklıevvellerimiz Lenin 1917’nin başında yurtdışında ölmüş olsaydı da Ekim Devriminin «aynen» gerçekleşeceğini söyleyebilirler. Ama bu doğru değildir. Lenin tarihsel…

Utku Kızılok, 10 Kasım 2018
Geçtiğimiz haftalarda New Statesman adlı dergiye röportaj veren Francis Fukuyama’nın açıklamaları oldukça yankı uyandırdı. Kapitalist aşırı üretim krizi, işçilerin yoksullaşması ve yetersiz talep konusunda Marx haklıydı diyor. Geride bıraktığımız yıllar, Fukuyama ve burjuva ideologların iddia ve beklentilerinin tam aksini kanıtlamak anlamında, kapitalist liberalizmin iflasını tescilledi. Daha 1990’dan…

Utku Kızılok, 17 Ocak 2018
Ancak burjuva sosyologlara ve akademik Marksizmin profesörlerine göre, eğer işçi sınıfı üretim ilişkilerinin belirlediği bir sınıfsa, insanlığın tarihsel kurtuluşunun öznesi ise, devrimci bir örgütlülük gibi hiçbir siyasal aracı olmadan, hemen şimdi, kendiliğinden siyasal sınıf bilincine sahip olmalıdır. Eğer bu gerçekleşmiyorsa, ortada, tarihsel özne misyonuna sahip…

Gülhan Dildar, 4 Ağustos 2017
Kapitalizm, geldiği aşama itibariyle artık yaşlanmış ve gericileşmiş bir sistem olarak karşımızda duruyor. Bu çürümüş sistemin topluma vaat edebileceği olumlu bir tek şey kalmamış durumda. İşçi ve emekçi kitlelerin yaşamı her geçen gün daha da kararıyor. Toplumsal sorunlar katlanılamaz hale gelirken, mutsuzluk ve umutsuzluk girdabındaki…

Utku Kızılok, 3 Temmuz 2017
Marx’ın ifade ettiği üzere, işçi kitleleri örgütsüz ve sınıf bilincinden yoksunsa, kapitalist düzenin yarattığı cehennemde rekabet eden, birbirlerinin boğazına sarılan insanlar olmanın ötesine geçemezler. Örgütsüz işçi kitleleri, tam da içinde bulundukları durumun bir yansıması olarak, kestirmeden sorumlu bulmaya yönelir ve sanki tüm kötülüklerin kaynağı göçmenlermiş…

Utku Kızılok, 1 Nisan 2017
Marx, Ekonomi Politiğin Eleştirisine Katkı’nın önsözünde şöyle yazıyordu: “Gelişmelerinin belirli bir aşamasında toplumun maddi üretici güçleri, o zamana kadar içinde hareket ettikleri mevcut üretim ilişkilerine ya da bunların hukuki ifadesinden başka bir şey olmayan mülkiyet ilişkilerine ters düşerler. Üretici güçlerin gelişmesinin biçimleri olan bu ilişkiler, onların engelleri…

Utku Kızılok, 7 Kasım 2016
Kimileri, işçi sınıfının devrimci potansiyelinin nereden kaynaklandığını anlamak yerine; Marx’ın, işçi sınıfını, kendi felsefesinin içine oturttuğu ve böylece kendi kuramında toplumsal sorunları çözüme kavuşturduğu varsayımsal bir özne biçiminde yansıtmaktadırlar. Oysa Marksizmin ortaya koyduğu bilimsel sosyalizmle ütopik sosyalizm anlayışını birbirinden ayırt eden en temel şey; birincisinin…

Akın Erensoy, 26 Ağustos 2015
Metal işçilerinin başlattığı mücadele, üzerinde durulması ve irdelenmesi gereken çok önemli yönler içeriyor. Meselâ işçilerin örgütsüzlüğü, sınıf bilincinden ve geçmişin mücadele deneyimlerinden yoksun olmaları, tüm bunlardan kaynaklı yaptıkları hatalar ve yenilgiler meselenin bir yönüdür. Ancak bu mücadelenin zaaflarını ve eksikliklerini sosyalist hareketin güçsüz ve genelde…

Utku Kızılok, 1 Aralık 2013
SİP-TKP’nin önde gelen isimlerinden Kemal Okuyan, burjuva cumhuriyetin 90. yıldönümü kutlamalarının yapıldığı 29 Ekimde, “Marx Cumhuriyetçiydi” başlıklı bir yazı kaleme aldı. Daha yazının girişinde Okuyan şöyle diyor: “Marx’ın ABD’deki Cumhuriyetçilerin destekçisi olduğunu bilir misiniz? Bush’un partisinin yani…” Marx önce Cumhuriyetçi Parti yanlısı ilan ediliyor, sonra…

Utku Kızılok, 1 Eylül 2013
Gezi Parkı protestolarıyla ortaya çıkan kitle hareketlenmesi ve etkileri, gerek burjuva siyaset arenasında gerekse sosyalist hareket içinde tartışılmaya devam ediyor. Laik, geleneksel sermaye kesimleri ve statükocu devletçi burjuva güçler kendileri açısından doğal olanı yaparak, “Gezi” sürecini AKP’yi sıkıştırmak ve yıpratmak için kullanırken, karşı taraf da…

Utku Kızılok, 1 Temmuz 2013
Günler ilerledikçe özellikle Petersburg ve Moskova merkezli işçi ve köylü yığınların tahammülleri tükeniyor, devrimci basınç giderek artıyordu. 18 Haziran ile 4 Temmuz arasında gerek işçi kitleleri gerekse Bolşevik taban zapt edilemez bir noktaya ulaşmıştı. Bir an önce harekete geçilmesini ve burjuva hükümetin tepelenerek iktidarın sovyetlere…

Utku Kızılok, 1 Haziran 2013
1917 Devrimi Rusya’daki 1917 devrim süreci öylesine muazzam toplumsal altüst oluşlara yol açmış, öylesine baş döndürücü bir hızla gelişmiş ve siyasal arenadaki sınıfsal güç dengelerini öylesine ani ve keskin bir değişime uğratmıştır ki, şu ana değin tarih, benzeri bir durumu daha sayfalarına kaydetmemiştir. Şubatın sonunda…