Petrol-İş Sendikasında örgütlenen ve 31 gündür grevde olan As Plastik işçileri, 19 Ekimde Esenyurt’ta dayanışma gecesi gerçekleştirdi. Dayanışma gecesiyle birlikte As Plastik işçileri seslerini daha fazla duyurdular. Pınar Aydınlar, Haluk Tolga İlhan ve Muzaffer Gezer’in seslendirdikleri şarkılarla, şiirlerle geceye eşleri ve çocuklarıyla birlikte katılan işçi ve emekçilere moral verdiler. Sosyalist partiler, işçi örgütleri ve çeşitli sendikalar da dayanışma gecesine katılarak destek verdiler. Biz de Gelecek Bizim Gelecek Sosyalizm olarak As Plastik işçilerinin dayanışma gecesine katılarak mücadeleci işçilere desteğimizi sunduk.
Sendikayı tanımayan patronun işyeri temsilcilerinin de aralarında olduğu işçileri işten atmasıyla fabrika önünde direniş başlamış ve sonrasında patronun toplu sözleşme görüşmelerine yanaşmaması üzerine As Plastik işçileri greve çıkmışlardı. Patronun ayak oyunlarına, grev kırıcılara, jandarma ve her türlü baskıya rağmen As Plastik işçileri mücadelelerine sahip çıkıyorlar.
Gecede sık sık Birleşe Birleşe Kazanacağız, As Plastik İşçisi Direnişin Simgesi, Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz, Sendika Hakkımız Engellenemez, Grev Kırma Onurlu Yaşa, Direnen İşçiler Asla Yenilmezler, İşçilere Değil Patronlara Barikat sloganları atıldı.
Gecede ilk sözü As Plastik işyeri baş temsilcisi Savaş Çakmak aldı. Milyonlarca işçinin yaşadığı sorunları yaşadıklarını dile getiren Çakmak, şöyle konuştu: “Milyonlarca işçi nasıl kölelik koşullarında çalışıyorsa biz de o kölelik koşullarında çalışmak zorunda kaldık. İki buçuk yıl önce As Plastik işçileri olarak milyonlarca işçi kardeşimizden farklı bir şey yaptık. Biz teker teker ücretlerimize zam istediğimizde işten çıkartıldık. O zaman neden birlikte hareket etmiyoruz dedik. Birlik olursak kimin bu fabrikayı ayakta tuttuğunu gösterebilirdik ve birlik olduk gösterdik. Sendikaya üye olduk, örgütlendik. Biz birlik olunca bir anda zehirli havayı temizleyen havalandırma sistemi kuruldu. Biz birlik olunca iki buçuk ikramiye dört ikramiyeye çıktı. Biz birlik olunca 12 saat çalışma zorunluluğu 8 saate indi. Biz birlik olunca haksız yere işten atılmayı önledik.” İşçilerin en büyük silahının grev olduğunu söyleyen Çakmak, sürecin zorluklarını dayanışma ile aştıklarını da vurguladı. “Sorunlarla karşılaştıkça işçilerin ne güçlü dostları olduklarını da görüyoruz. Bugün bu salonu dolduran yüzlerce insan bizimle birlikte direniyor ve mücadelemize sahip çıkıyor.” Mücadele örgütlerine teşekkür eden Çakmak, konuşmasını Türkiye işçi sınıfını örgütlenmeye ve mücadeleye davet ederek sonlandırdı. “Bizim gibi milyonlarca işçi kardeşimize sesleniyoruz. Görün yalnız değilsiniz. Bizim zafer kazanmamız için canla başla çalışan binlerce dostumuz var. Yeter ki birlik olma cesaretini gösterelim. Örgütlenin ve mücadele edin ki bu ülke işçi çocukları için bir kez olsun yaşanılabilir bir yer olsun.”
Çakmak’ın ardından Petrol-İş İstanbul Şube Başkanı Erkan Zorlu da kısa bir konuşma yaptı. 31 gündür süren direnişi hatırlatan Zorlu, patronun direnişi görmezden, duymazdan geldiğini söyledi. Dayanışma gecesine katılan Perfetti direnişçisine de söz verildi.
Söz alan EMEP İstanbul Milletvekili İskender Bayhan, Erdoğan’ın MESS’in kürsüsünde konuştuğunu ve MESS için “benim sendikam” dediğini hatırlatarak, bulunduğu kürsünün ise işçilerin kürsüsü olduğunu belirtti. “Ama bu bizim kürsümüzdür, işçilerin kürsüsüdür ve biz buradayız” diyen Bayhan, “Bu ülkenin fabrikalarında işçiler sömürülüyorsa bu ülkede huzur yoktur” diye vurguladı.
Son olarak sahneye çıkan Pınar Aydınlar’ın seslendirdiği ezgiler eşliğinde çekilen halaylarla gece sona erdi.