Gelecek Bizim Gelecek Sosyalizm!

İnsanın insana kul köle edildiği bir dünyada adalet, barış ve özgürlük olmaz! İşçilerin sömürüldüğü, kadınların ezilip aşağılandığı, çocukların katledildiği bir dünyada insanlık huzur bulamaz. Bugün kapitalizm denen sömürü düzeni, dünyamızı tam bir cehenneme dönüştürmüş durumda. Tarihsel sınırlarına gelen ve tarihsel ömrünü dolduran bu çürümüş sistem, yarattığı sayısız krizle insanlığa büyük acılar yaşatıyor. Filistin’den Ukrayna’ya dünyanın birçok bölgesinde yaşanan çatışma ve savaşlar, küresel iklim krizi, göç krizi… İsrail devleti dünyanın gözü önünde Filistin’de soykırım uyguluyor. Tarihte ilk kez genç kuşaklar bu denli üretim sürecinin dışına itilmiş durumda. Gelecekten umutlarını yitiren genç kuşaklar, depresyon ve kimlik kriziyle boğuşuyor.

Oysa günümüzde, muazzam bir ilerleme kaydetmiş teknolojiyi kullanarak özgürlük ve barış dolu bir dünya kurabiliriz. İnsan “ekonomik bir hayvan” değildir ve insan yalnızca karnını doyurarak yaşamaz! İnsanlık, geçmişten günümüze sömürüden kurtulmak ve özgür olmak için büyük mücadeleler verdi! Aşağılanıp horlanmadığımız, saygı ve değer gördüğümüz, kendimizi insan gibi hissettiğimiz, özgür ve onurlu bir yaşam sürdürmek istiyoruz. Ancak bu şekilde insan, içine itildiği varoluşsal krizden ve yabancılaşmadan kurtulabilir. Ancak bu şekilde insan doğayla, toplumla ve kendisiyle barışabilir. İşte böyle bir dünya sosyalizmle mümkündür. Sosyalizm, geçmişten günümüze sürüp gelen özgürlük mücadelesinin temsilcisidir. Sömürüden, savaşlardan, yabancılaşmadan kurtulma mücadelesinin adıdır sosyalizm. Biz de dünden bugüne gürül gürül akan bu mücadele nehrinin bir parçasıyız.

Uzun yıllar boyunca Marksist Tutum sayfalarında yazdık, Devrimci Marksizmin doğruları temelinde işçi sınıfı mücadelesinin gelişmesi için tüm gücümüz ve benliğimizle çalıştık. Ancak içinden geçtiğimiz gericilik döneminin ruhu, mesela farklı düşüncelere tahammülsüzlük ve en küçük farklılığın bile bürokratik tarzda bastırılması sosyalist yapıları da derinden etkiliyor. Bürokrasi ve Stalinizm eleştirisini amentü edinenlerin de bundan kaçınamaması acı vericidir. Tarihsel deneyim gösteriyor ki bu yolda ilerleyen siyasal bir çevre, mevcut yapısından aşırı memnun bir sekt, bir tarikat olmaktan öteye geçemez. Bugün de olan budur. Nitekim siyasal süreçlere sırt dönülmesi ve “kaçak güreşme”nin bir taktik olmaktan çıkıp yapısallaşması da buna örnektir. Netice olarak birçok nedenden dolayı Marksist Tutum ile yollarımız ayrıldı. Bu konuların tartışılması elbette önemlidir ama bunlar gelecek günlere bırakılmalıdır. İçinden geçtiğimiz dönemde sosyalist hareketin biteviye birbiriyle didişmesini doğru bulmuyoruz.

Dün olduğu gibi bugün de, örgütlü devrimci mücadelenin ilerletilmesi ve kapitalist sömürüye karşı işçi sınıfı mücadelesinin büyümesi için tüm gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz. Tüm işçi ve gençleri, insanlığı büyük bir krize sürükleyen kapitalizme karşı bu mücadele nehrinin bir parçası olmaya çağırıyoruz. Çünkü Gelecek Bizim, Gelecek Sosyalizm!

NOT: 2023’ün sonuna kadar olan yazılarımız aynı zamanda Marksist Tutum web sitesinde de yer almaktadır.