YKS Gerçekten Yeteneklerimizi mi Ölçüyor?
İstanbul'dan Bir Öğrenci, 13 Haziran 2024

Gençlik yıllarımızın en güzel zamanında gelecek kaygısı, sınav stresiyle boğuşup duruyoruz. Hayata dair daha pek bir bilgimiz olmamasına, eğitim sistemi yeteneklerimizi yönlendirmemesine rağmen ömür boyu yapacağımız mesleği seçmemizi bekliyorlar. Ama istediğimiz mesleği seçmek için öncelikle YKS denilen bir sınava girip yüz binlerce öğrencinin içerisinde istenilen puanı veya sıralamayı tutturmamız gerekiyor. Gençlerin koca bir hayatını 165 dakika süren bu sınavla belirliyorlar. Yılda sadece bir kez yapılan bu sınava hangi koşullarda hazırlanıp girdiğimiz kimin umurunda…

Sınava bir senesini hatta daha fazla zamanını ayırmak zorunda kalan biz gençlerin psikolojileri darma duman olmuş durumda. Kendimizi mutsuz, hayattan bıkmış, depresyon çukurunda ve stres içinde buluyoruz. Peki, buna değiyor mu? Gençlerin kendilerini bu kadar harap etmesine sebep olan eğitim sistemi ne kadar nitelikli? Özel ve devlet olarak ayrılmış bir eğitim sistemi var. Bir tarafta dershanelere tonlarla para veren, özel öğretmenlerle eğitim alan, diğer tarafta ise ders çalışmak için kaynak test kitapları alamayan gençler var. Üstelik para bulup dershaneye gitsek bile bu iyi bir sonuç alacağımız anlamına gelmiyor. Yani eşitsiz koşullarda sınava hazırlanıyoruz ama milyonlarca öğrenci aynı sınava giriyoruz.

Aynı şartlar altında hazırlanmıyorken neden aynı sınava tabi tutuluyoruz? Bir insanın neden mesleğe uygun olup olmaması sadece matematik, Türkçe gibi derslere dair yaptıkları test usulü sınavla belirleniyor? “Hangi alanlarda yeteneğimiz var, neyi gelecekte gerçekten iyi bir şekilde ve severek yapabiliriz?” Bu konu kimsenin zerre umurunda değil. Yeter ki bir üniversiteyi kazan gir, sonrasını düşünme! Her şeye rağmen gençler olarak büyük hayallerle sınava giriyoruz, peki sonra ne oluyor?

İstediği sonucu alamamış gençler aile ve çevre baskısıyla karşılaşıyor, iyi bir sonuç almış gençlerse ekonomik olarak zor şartlar altında okuyor, çoğu da hem okuyup hem çalışıyor. Peki, mezun olduktan sonra ne oluyor? Diplomalı işsiz. Ne kadar nitelikli, donanımlı olurlarsa olsunlar çoğu genç işsiz kalıyor. İş bulanlar ise beklentilerinin altında maaş alıp uzun saatler ve zor şartlar altında çalıştırılıyorlar. Yani diplomalı diplomasız fark etmeksizin bu sistemde işçi sınıfının her kesimi haksızlığa, adaletsizliğe maruz kalıyor. Gençler olarak eşit, bilimsel, parasız eğitim istiyoruz. Şikâyet etmekle olmaz, ancak biz mücadele edersek bu hakkı alabiliriz.

İlgili yazılar